• Ah "anlayış" seni yazmaya kıyamıyorum. Sen ki bir zamanlar yaşanan bir şeydin aramızda, şimdi sadece bir yazı konusu olabiliyorsun. •
200
200. gün... Hayatımın en kötü 200 günü. Bunun böyle olması çok olağan dışı bir şey değil. Bana eğer bu ayrılıktan önce "ayrılık olursa nasıl olur" diye sorsaydılar, hemen hemen şu anki gibi bir durumu tarif ederdim. Yani beklenti dışı bir şey yok. Bu süreç ne kadar sürerse, bu günler de 201, 202... diye devam eder. Tabii ki de umut
Reklam
acıları bedende tutmak sana yazmaya kıyamıyorum sevgilim senin o güzel ellerine dokunmaya da kıyamıyorum kıyamıyorum işte birçok şeyine güzelliklerinin gözlerimi boyadığı gecede süzülürken kendimi kaybettim senin gülüşlerinin olduğu yerlerde güzelim neşeler yeşerdi yeşeren neşeler, ah o hoş neşeler beni kendimden geçirir kendimi tekrar ve tekrar
400
400.gün... Evet sevgili tam 400 gündür hasretini çekiyorum. Bir gün bile senden vazgeçmedim. Bir günüm yok ki sana ihtiyaç duymadığım. Bir günüm yok ki seni aramadığım. Sakın işleri kendin için zorlaştırıyorsun deme sevgili, senden de bunlar duymayayım. Ne hissettiğimi ne sen ne de başkaları biliyor. Neler yaşadığım bir tek ben biliyorum. Artık
Seni ben canımın içinde sakladım. Kalbimin ta derinliklerinde… Denize ilk kez giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi. Kalbim; ki kendisine kefilim. Adınla uyandı bu sabah. Ey sevgili; heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber
Seni Yazmaya Kıyamıyorum
Biraz az konuşsak eminim herkes birbirini daha iyi anlayacak..Susmayı bir bilsek, şöyle aynı dilden susmayı, bir daha kaybetmemecesine yakalayacağız seni.
Reklam
En güzel şiirimsin Yazmaya kıyamıyorum Seni bir yazarsam eğer Dökersem güzelliğini dizelerime
Sayfa 90 - Tilki kitap -1.Baskı İstanbul Aralık 2014