Aragon'un söylediği gözler senin gözlerindir Sen her an bitmeyen bir pikniktesin Bütün Roma sütunları dikilmiştir senin için Emperyal Kahvesi Akman yapıldı seni anmak
için Ben bir köprü parmaklığına dayalı bekliyorum Bir piknik dönüşü gelip bu köprüden geçersin diye bekliyorum.
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu…
Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse…
Ey sen ki kül
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan, kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu.
Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse,
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse,
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o güzel gözlerinin nuru görünse..
Hatırımdadır. Bir gece gözümü uyku tutmadı. O sırada işittim. Pervane, muma şöyle diyordu: "Sevgilim, ben sana âşığım. Yanarsam yakışır. Ya sen niçin ağlıyor, yanıyorsun?"
Mum şöyle cevap verdi: "A benim zavallı âşığım. Ağlamama, yanmama sebep şudur ki, benim şirin balım var- dı. Beni ondan ayırdılar. Şirin'im haksızlıkla
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
Ey sen
Savaşır gözlerimle gönlüm öldüresiye
Senin güzelliğinin ganimeti yüzünden:
Gözüm kovar gönlümü seni görmesin diye,
Gönlüm ister gözüme pay vermemek yüzünden.
Gönlüm bildirir senin orada yattığını
Öyle bir hücredir ki giremez billur gözler;
Gözüm inkâra kalkar gönlün anlattığını,
Güzel yüzünün ona sığındığını söyler.
Gönlü dinleyip karar vermek için toplanır
Düşünceler kurulu: soruşturur, hakçası
Kurulun yargısıyla bir karara bağlanır
Seven gözün payıyla duyan gönlün parçası:
Senin dış güzelliğin olur gözümün payı,
Gönlüm kazanır aşkın gönlündeki dünyayı.
(Allah'ım!) Sevdiğin herkese öğret ki aşk, yaşamaktan iyidir... Beni senin razı olduğun bir sonla mükafatlandır. Benim tek umudum sensin; gören, gözleyen gözüm yalnız sana açılsın! Alçak gönüllü, özgür kulluğu görsün...
Sevmek zor geliyor. Alışmamışım yoruluyorum. Her an sevdiğimi düşünemiyorum. Bazen atlıyorum. Boşluklar oluyor. Bunları boş sözlerle doldurmaya çalışıyorum. Oysa ben her an sana bakmak, bir sözünü kaçırmamak; bir kıpırdanışını, yüzünün her an değişen bütün gölgelerini izlemek, her an yeni sözler bulup söylemek istiyorum. Her mevsimde, her gittiğimiz yerde, insanlarla ve insanlarsız, aşkın değişen yansımalarını görmek istiyorum. Bütün bunlar beni yoruyor. Sen orada duruyorsun ve beni seyrediyorsun sadece. Senin için sevmek, su içmek gibi rahat bir eylem. Ben, her an uyanık olmalıyım.
Kimi soyuyla övünür kimi sanatıyla,
Kimi malıyla övünür kimi güçlü vücuduyla.
Kimi giyimiyle övünür zevksizin biri olsa da;
Kimi atmacaları, köpekleri ya da atlarıyla;
Gönlüne göre bir eğlence tutturmuş herkes,
Her şeyden daha çok zevk alır o tutturduğundan,
Fakat bunların hiçbiriyle ölçmem kendimi ben,
Hepsinden üstündür beni mutlu kılan.
Senin aşkın ötedir nazarımda soyluluktan,
Para pul, gösterişli giysiler bana hep yalan,
Atmacalar, köpekler ya da atların ne kıymeti var?
Daha iyi ne olabilir sana sahip olmaktan?
Tek korkum şudur ki bunların hepsini,
Alıp da gidersen şayet viran edersin beni.
Kitabın başyazısı Allah'ın adıdır
Onun adı olmazsa vallahi kitap eksik demektir.
Ey aşk güzelliğinin doğduğu yer olan Allah!
Ey hakiki ve mecazi aşkın sevgilisi
Aşk kitabının başlangıcı senin adındır;
Aşk kaleminin nakşı senin adındır.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sernameyê name namê Ellah
Bê namê wî natemam e wellah
Ey metle'ê husnê'eşqibazî
Mehbûbê heqîqî û mecazî
Namê te ye lewhê nameya 'işq
Ismê te ye neqsê xameya 'isq
Sana yazdığım şiirleri
Geri alamam.
İnkârı da aşk
Değil midir aşkın.
Bir heceydi onlar
Benim kalbim için
Senin güzelliğine
Yazıldığı zamanlar.
Bu külden sonra onları
Bir küfür gibi oku
Heceleye heceleye tersinden.
Gittiğin yere yakışan
Dil budur artık.