Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsanlar her şeye, her şeye başkaldırmalı, diyordu. İnsanlar böyle uyudukça, insanlar böyle zulüm altında inlemeyi kabul ettikçe insanlığın bir sinekten ne farkı olur, insanlar, eğer en küçük bir haksızlığa, bir zulme başkaldırmayı akıl etmezlerse, insanlık bundan böyle daha da beter hale düşecektir. Allah, başkaldır ya kulum, demiş ve insan onun
Gelme diyorsun Bu gel demektir Birazdan güneş doğacak Doludizgin atlılar geçecek yüreğimden Seni düşüneceğim Gümüş mahmuzların parlaklığınca Yağmur nal izlerini örtmeden Sana geleceğim
Reklam
288 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Ahmet Ümit VS Stephen King
Kitap, karakterlerini tanıtırken aklıma Ahmet Ümit geldi. Karakterler arasında benzerlikler mevcut; ayyaşlık, ahlâksızlık. Kitabın ilk doksan sayfası için gerilim hissi var ama çok az. Yavaş yavaş olayları birbirine bağlıyor. Ama çok yavaş. Kitabın akışına bir süre sonra alışıyorsunuz. Lakin akışı bozan yazarın ergenlik anıları, bel altı konuları zorlama olmuş. Bariz bir şekilde farklı çiftler de aynı noktalar var. Kitabın beklenen seviyesini çok düşürdü. Polisiyesi, gerilim beklerken dizi izler gibi oluyor insan. Lakin kitabın son anlarını gözleri açık okudum diyebilirim. Kujo ile Trenton ailesi arasındaki gerilim müthiş idi. Tad'in saflığı sevimliligi yürek burktu. Vic ne adamsın sen yauv. Diyerek son noktayı koymak istiyorum. Gidip bir kahve yapayım.
Kujo
KujoStephen King · Altın Kitaplar · 20152,085 okunma
Araz'ın art arda cümleleri gözleri karşı duvardaki gölgelerini izleyen Uraz'ı öyle çok tetikledi ki bir anda abisine dönüp cevaplayıverdi. "Öptüm abi ben Kumru'yu." dedi tek seferde "Ne?" Araz'ın şok içindeki sorusu ardından odada uzun bir sessizlik Oluştu. Sessizliğin sonunda konuşan yine Araz oldu. "Oğlum, ne demek öptüm? Sana diyorum ki ne kadar tanıyorsun, kaç gün tanıdın, nasıl oldu? Sen bana diyorsun ki, 'Öptüm abi.' Sen beni delirtecek misin Uraz?" Uraz yatak başlığına yaslandı ve düşünmeye başladı. Ne diyeceğini bilmiyordu. Bu zamana kadar kimseye böyle kolay çekilmemişti. kimseyle bu kadar çabuk yakınlaşmamıştı. Araz haklıydı. Tüm bunlar nasıl olmuştu? "Bilmiyorum abi... Kumru'ya çekildiğimi hissettim. O da öyle hissetmiş olmalı. Yaşadığımız her şey o kadar boktandı ki orada benim için tek güzel sey Kumru'nun varlığıydı. Belki de hiçbirimiz oradan kurtulacağımıza inanmıyorduk. Belki de hepimizin aklında son günlerimizi yaşadığımız gerçeği vardı ve her şeyi hızlandırmak istedik. Belki de ben son günlerimde... Kumru'yu öpmek istedim...Ve bunu o da istedi."
İMTİHANIN ZOR SANMA (İLAHİ)
Yerim dar diyorsun da Yusuf'un kuyusu mu? Çıkış yok sanıyorsun, Yunus'un kapısı mı? Lût gibi bir çileye düştün mü hiç ömründe? Yandım diyorsan Nûh'un yanan kalbini dinle! Mûsa'nın asasının kahrını bilir misin? Putperest bir halk ile baş edebilir misin? Eyyüb'un beklediği kadar şifa bekleyen, İdris gibi dürüstlük ahdini
Sayfa 118 - Mihenk kitapKitabı okuyor
"Peki iyi misin?" dedim bir kez daha, "Çok korktum.'' "Özür dilerim." dedi araladığı dudaklarından çıkan fısıltıyla, "Seni... sizi bırakmak yanlış bir karardı. Yapabileceğimi sandım ama yapamadım." Zar zor konuşuyordu. Hala kendinde değildi. "Zorlama kendini, sen dinlendikten sonra konuşuruz." dedim çaresizce. "Sana söz vermiştim..." dedi bir kez daha kendini konuşmaya zorlayarak, "Gitmeyeceğimi söylemiştim. Özür dilerim..."' "Bir önemi yok, hepimiz iyi olduktan sonra hiçbir şeyin bir önemi yok. Lütfen yorma kendini, kapat gözlerini. Kendinde bile değilsin." dedim ve ellerimden birini Uraz'ın gözlerine götürdüm. Gözleri hemen kapandı, o kadar yorgundu ki resmen tekrar uykuya dalmamak için çabalyordu.
Reklam
Seni de vururlar bir gün ey Acı Uçuşup durduğun kanatlarından Sazın, sözün, türkülerin tükenir Ellerin koynunda kalakalırsın Şakaklarına kar yağıyor bilesin ey Acı Gül açan yüzlerimizde Göğeriyor rengin senin de
Şeyh Şâmil Mekke'de 6
İmam Şâmil, Hazreti Peygamber'e 25 yıl boyunca yaptığı savaşlardan, yaşanan sıkıntılardan, zorluklardan ve şehit olanlardan bahseder. Şamil ile birlikte 400 kişilik Kafkasya hacı gurubu içeresinde henüz 28 yaşındaki İnhos'lu meşhur şair Ali Hacı, Andili Dibir ve Unsokol'dan Berharav gibi Dağıstan'ın meşhur şahsiyetleri de bulunmaktadır. Peygamber'in huzurunda kendilerinden geçen bu 400 kişinin bazıları Arapça, bazıları Farsça beyitler okumakta, bazıları da zikirle kendilerinden geçmiş haldeyken İmam'ın, kendisine; "Dağıstan' da şiirleriyle meşhur olan sen, bugün Peygamber'in huzurunda olduğun halde neden susuyorsun." demesi üzerine ayağa kalkan Ali Hacı, Peygamber için yazdığı şiirini okumaya başlayınca Şâmil'in gözleri çeşme gibi akmaya başlar.
KARANFİL KIZ
O zamanlar dünya gerçekten de bir öküzün boynuzlarında durmaktaymış ve Karanfil Kız'ın bu aşırı gelişmiş iribaşa söyleyecek bir çift sözü varmış. Ama dur bak, en iyisi baştan başlayayım. Şimdi bu Karanfil Kız babasını fazla görememekten şikâyetçiymiş. Çünkü adamcağız haftanın her günü, hatta bazen haftasonları bile geç saatlere kadar çalışır,
1000 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Mecnun ve Köpek
Mecnun Leyla'nın aşkıyla yanıp dururken bir gün bir köpeği yakaladı. Öpüp koklamaya başladı. Bunu görenler başına toplandılar onu tan etmeye, ayıplamaya başladılar : - "A!.. akılsız Mecnun sen iyice işi azıttın. Bu yaptığın deliliğin de azgınlığın da sınırını aştı. Hiç köpek öpülüp sevilir mi? Köpek daima pis şeyler yer, gerisini bile diliyle yalayarak temizler, o necis bir hayvandır." Bunları duyan mecnun güldü : - "Ne gafil ne cahil kimselersiniz siz. Sizin gördüğünüz bu köpek sıradan bir köpek değil o Leyla'nın mahallesinin köpeği... Bu köpek benim için en değerli bir varlıktır, Allah'ın (c.c) çözülmez bir sırrıdır. Birçok yer varken o Leyla'nın mahallesini mekan tutmuş kutlu bir hayvandır. Sizin gözünüzde aşağılık bir hayvan olan bu köpeğe bir de benim gözümle bakın bakalım. O zaman da böyle düşünebilecek misiniz? Sizin gözünüzde rastgele bir hayvan olan bu köpek benim sırdaşım, gamdaşımdır. Onun gözleri Leyla'mı gören mübarek gözlerdir. Onun ayakları Leyla'mın bastığı topraklarda dolaşan ayaklardır. Ben bu gözleri nasıl öpmeyeyim, bu ayaklara nasıl yüz sürmeyeyim." dedi.
Aşkın Gözyaşları
Aşkın GözyaşlarıSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 2018303 okunma
Reklam
400 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yeşil Yol filmini çoğumuz izlemişizdir. Mükemmel bir filmdir. Tabi filmi izlediğim vakitler kitap okumuyordum. Bu eserin de
Stephen King
Stephen King
'in kaleminden çıktığını bilmiyordum. Eserimizin baş karakteri John Coffey, kahve gibi, ama farklı yazılıyor. Ellerinde iki çocuk ölüsü ile bulunur ve hapise atılır. Kendisi dev gibi bir adamdır. Zaten gardiyanlar bunu görünce neye uğradığını şaşırır. Baş gardiyan bunun yakın dostu olur. Kısacası Patron! İdama mahkûm edilmiştir John Coffey. Sadece zamanını bekler. İdamlar ise elektrikli sandalye de gerçekleştirilir. -"Hiç kimsem yok patron." -Ne de olsa, atasözünde dendiği gibi, bozuk bir saat bile günde iki kez doğruyu gösterirmiş. -John Coffey ki, gözleri her zaman yaşlarla dolu; tıpkı asla iyileşmeyecek bir yaradan akan kanlar gibi. -Zamanı geri çevirebilmek için her şeyi verirdim ama bunu kimse yapamaz. -"Gördüğüm ve hissettiğim acılardan yoruldum artık, patron. Yağmur altında bir ispinoz gibi yalnız, hep yollarda olmaktan yoruldum. Hiçbir zaman bana eşlik edecek, bana nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi ve nedenini söyleyecek bir yoldaşım olmadan. İnsanların birbirlerine karşı bu kadar kötü olmalarından yoruldum. Yardım etmeye çalışıp da edemediğim bütün o zamanlardan. Karanlıkta olmaktan yoruldum. Asıl da acıdan. Çok fazla. Eğer sona erdirebilseydim, yapardım. Ama yapamıyorum."
Yeşil Yol
Yeşil YolStephen King · Altın Kitaplar · 20217,9bin okunma
"Şaşırtıcı bir şekilde mükemmel," diye mırıldandı. "Cazi- beni hafife almışım." Tam anlamıyla utanç verici olsa da bir göz tarafından ye- nip bitirilmek heyecan vericiydi. Huzursuzlanmaya başladığın- da, Daniel yırtarcasına gömleğini başından çekip çıkardı, daha sonra çizmelerini çıkarmak için eğildi. Gergin kasları bronz
Sayfa 224
360 syf.
10/10 puan verdi
Spoi var falan anlamam istemeyen okumasın...
"Seni az seviyorum" dedi Derdâ. "Ben daha az" dedi Derda. Bir daha da konuşmadılar... Uzun zaman sonra bir inceleme daha ki bence bu kitaba bir çok inceleme yazılabilir... Derdâ ve Derda ile aynı isimleri taşıyan ve aslında yolları aynı yaşta (11) bir mezarlıkta kesişen iki küçük çocuğun kendini bulma yolunda yaşadıkları
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,2bin okunma
İlahi lordlar ama hepsi küçük birer çocuklar.
“Biraz olsun saygın yok muydu?” diye yeniden ona yüklendi Sina. “Burada, on yıllardır koruduğum şeye hiç saygın yok muydu? Annemin babamın mirasına saygın yok muydu?” Sözleri Daren'in kaşlarını çatmasına neden oldu. “Sizinle benim aramdaki fark şu,” dedi ürkütücü bir sakinlikle “Sizin kötülükle ilgili hiçbir şey bilmemeniz. Eğer içinizi
Sayfa 140 - Dex yayınları, Daren, Arın ve Sina.Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.