Sarı Özek'in dumansız ateşinde ölüm öncesi susuzluğun seni canından bezdirdiği, dudağını ıslatacak bir damla yağmurun gökten düşmediği zaman her şeyi yaşam veren güneş senin için dünyadaki ışıklar arasında karanın karası, kötünün kötüsü, gözlerini kör eden bir ışık olmadı mı?
Tevrat'ta şunlar yazılıdır:
Ey kulum. Benden hiç utanmıyor musun? Dostların sana bir mektup gönderdiklerinde yolda durur, bir kenara çekilir, oturup onu okursun. Hiçbir şeyini kaçırmayayım diye harf harf okur ve düşünürsün. İşte bu da Benim sana gönderdiğim mektubum! Bak, Ben orada sözlerimi nasıl açıklıyorum, sana defalarca tekrarlıyorum, onları derinlemesine düşünesin istiyorum! Sense hiç sıkılmadan onu bir kenara bırakıveriyorsun! Acaba dostlarından biri seni ziyarete geldiğinde, her şeyi onun için bir kenara bırakır ve onu bütün kalbinle dinlersin. Birisi gürültü edecek olsa ona susmasını söylersin! Bak, işte Ben sana gelmişim, seninle konuşmaktayım, sense kalben Benden uzaklaşmaktasın! Senin için Ben arkadaşlarından daha mı önemsizim?
Reklam
"Seni seviyorum,” dedim bir kez daha ve titrek elimi uzatarak elini tuttum, dudaklarıma götürdüm, öptüm. Hiç karşı koymadı ama olduğu yerde hafifçe sindi. Haşin değil fakat çatık kaşların eşlik ettiği, kederli ve şaşkın bakışını görebiliyordum. Ardından bir karara varmış gibi elimi kendine doğru çekti ve aynı anda kendisi de biraz öne
Sen -daha önce de söylediğin gibi- yazgını keşfetmeye hazırsın. Bunun için güçlü, kararlı, hırslısın. İyi bir öğrencin oldum senin. Şimdi de ben aynı hırsla kendi yazgımı keşfe çıkmak istiyorum; bir başkasınınkini bölüşmeye değil!
Sayfa 206Kitabı okudu
"Senin bir havan var beni asıl saran o, Onunla daha bir değere biniyor soluk almak. Sabahları acıktığı için haklı, Gününü kazanıp kurtardı diye güzel. Birçok çiçek adları gibi güzel En tanınmış kırmızılarla açan Bütün kara parçalarında                            Afrika dahil."
Eh Kizuki, diye düşündüm. Ben senin tersine, yaşamaya karar verdim, hem de bildiğim en iyi şekilde. Bu, senin için hiç kuşkusuz çok zor olmuştu. Canı cehenneme, benim için de çok zor, Gerçekten zor. Ve tüm bunlar, kendini öldürüp Naoko'yu geride bıraktığın için. Ama bunu yapmayacağım. Ondan hiçbir zaman yüz çevirmeyeceğim. Her şeyden önce, onu sevdiğim ve ondan daha güçlü olduğum için. Ve gittikçe daha güçlü olacağım. Ben olgunlaşacağım. Bir yetişkin olacağım. Çünkü yapmam gereken şey bu. Şimdiye değin, on yedi-on sekiz yaşımdaki gibi kalmayı istediğimi düşünüyordum. Ama artık böyle değil. Onlu yaşlarım süren bir yeniyetme değilim artık ben. Artık sorumluluk hissediyorum. Birlikte takıldığımız günlerdeki kişi değilim. Artık yirmi yaşına geldim. Ve yaşamımı sürdürmek için, bedelini ödemek zorundayım.
Reklam
Senin tanrıya şükretmek için nedenlerin,Benim ise ona öfkelenmem için bir sebebim var.. Ybn
Ayrıca günümüzdeki eğitim fakülteleri çok kötü eğitimci yetiştiriyor. Bu yüzden işe eğitimciden başlamalıyız, eğitimcilerin Fen Bilimleri Enstitüsü'nde yetişmeleri gerekiyor. Bunları yeniden kurabilmek için de metazori lazım. #Dipnot: Metazori ARGO belirteç zor kullanarak ya da zor altında kalarak, zorla. Bu, demokrasiyle olacak iş değildir, zorlanmalıdır çünkü başka türlü yapamazsın. Ülkemizde bazı kişiler kızlarını okula göndermiyor, zorlamazsan bunun önüne nasıl geçebilirsin ki? Dünyada bunu yapabilen ülkeler var, onları örnek alabiliriz. Mesela Çin'de diktatörlükle yapıyorlar
"Sana zarar veren insanlara zarar verdiğin için utanç hissetmemelisin," dedi Hekate. "Savaşın doğasıdır bu." ... "Fakat bu, bana zarar verenlerden bir farkım olmadığı anlamına mı gelir?" Hekate alayla güldü. "Bunu her kim diyorsa kendisi hiç zarar görmemiştir. Ne senin gördüğün gibi ne de benim gördüğüm gibi."
Sayfa 379 - Hekate - PersephoneKitabı okudu
Dünyada herkesten çok kendini sev, çünkü dünyada her şey kişisel çıkara dayalıdır. Eğer bir tek kendini seversen, işini gerektiğince yaparsın, kaftanın da bölünmeden, bütünüyle senin üzerinde kalır. Bu arada ekonomi, bu bilimsel gerçeğe şunu ekliyor: Toplumda ne kadar çok insanın işleri yolunda olursa, diğer bir deyişle, kaftanlar ne kadar bütün kalırsa, toplumun temelleri de o kadar sağlam ve genel gidiş o kadar yolunda olur. Böylece ne oluyor: yalnızca kendim için kazanmakla, herkes için kazanmış oluyorum.
Sayfa 182
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.