Her sıfırdan zirveye yükselişin hüzünlü bir öyküsü vardır
Pek çok kitapta başarılı olmak, bir dağa tırmanmaya benzetilir. Büyük yaşamak vadiden çıkıp, yamaçtan geçip, zirvede oturmaktır. Bazı ruhlar zirveye aittir ama vadide doğar. Bu insanlar içlerinden kendilerini ait oldukları yere yani zirveye iten bir içgüdüyle yaşarlar. Bu insanların vadiden zirveye tırmanma serüveninin özeti nasıldır? Vadiden
Türk filmlerindeki 'fakir ama gururlu genç' klişesi yaşadığı aşağılanmayı hırs yaparak başarılı olmuş insanların tipik örneğidir. Türkiye'de aşağılandığı için yükselenlerin, bir hayalin peşinde koşarak başarılı olanlardan daha fazla olduğunu bildiğim için Türk filmlerindeki bir sahneyi çok ciddiye alıyorum. Kötü kalpli
Reklam
Para benim pek umrumda değil aslında… Benim esas istediğim şey, seninle beraber olmak… Mutlu olmak… O kadar…
sen bir çiçeksin, sen bir çiçek olduğun için kimse seni alkışlamayacak, ama sen bir çiçek olduğun için bir çiçek olmanın sana yeteceğini bilmelisin. çiçek olmak güzel bir şey. güzel bir şeyin takdire ihtiyacı yoktur, güzellikten ötesi yoktur çünkü. seninle konuşacağım. çünkü seninle konuşmamışlar.
Bir gün öylece Durup dururken, Hiçbir alamet yokken ortada Kıyamet de koparmış. Meğer seninle her günümüz Bir cennette geçermiş. Meğer senden sonra zaman Yaşamak pahasına ölmekmiş. Şimdi yattığım ranzam mezarın kadarmış Senin aşkın değil yalnız, Failin olmak da varmış…
Reklam
Eğer birgün beni kimse sevmedi dersen, senin için uykusuz kalan,mesajlarını görmek için telefonu elinden bırakmayan,en ufak terslemende oturup ağlayan🥹 , seninle olmak için her şeyi göze alan,sen ne kadar gitsen de kalbini korsan da içinde gram sevgi eksilmeyen🌼, geri döndüğünde aynı sıcaklığıyla konuşan,her şeyi olduğun o kızı,o kızı sakın unutma.💞
Başarısızlıktan çok korkuyorsanız iki katı daha fazla hazırlık yapın. Başarısızlık kaygısı yetersiz hazırlıktan doğar. Başarısızlık korkusunu yenmek için, başarısızlığa ihtimal vermeyecek kadar başarıya hazır olmak gerekir. Tersinden düşünürsek, başarıya yeterince hazırlanmadıysanız, başarısız olmaya hazırsınız demektir.
"Seninle sıkışıp kaldığı­ mı filan hissetmiyorum. Gidecek olmak haftalardır beni ürkü­tüyordu. Sen. Luke. Burası. Kendimi hiç bu kadar yerleşik ... bu kadar evde gibi hissetmedim. Hayatımın bu yöne evrileceğini hiç düşünmemiştim:' Bir elini omurgam boyunca yukarı aşağı gezdirdi. "Ben de Kızıl. Ama hayat böyle. Biliyorsun, başka türlüsünü de istemezdim."
Sayfa 349
Bu dünyada kalbi ve aklı seninle bir olan kişiyle birlikte olmak cennete eş değerdir. Kalbi senden uzakta, aklı sana ters kişiyle bir arada olmak ise bu dünyanın cehennemidir..
Reklam
Kişisellik: Bireysel mi, evrensel mi?
İkinci önemli nokta, başarısız olduğumuz işi sadece kendimizin mi yoksa herkesin mi yapamadığıdır. Bir işte başarısız olunca hemen kendimize sorarız: "Bunu sadece ben mi başaramıyorum, yoksa herkes mi yapamıyor?" Araştırma sonuçlarına göre, kişi eğer başarısız olduğu şeyi sadece kendisinin başaramadığını düşünüyorsa özgüvenini kaybedip derin bunalıma girebiliyorken, başkalarının da yapamadığını gördüğünde kendisine olan saygısını ve güvenini koruyabilmektedir. Herkesin kaldığı bir matematik sınavında kalan üzülse de kendini aşağılanmış hissetmez. Öğrenilmiş çaresizlik araştırmacılarına göre, çocuğu kanser olan bir baba onu iyileştirmek için her yolu dener ama sonunda çocuğu iyileşemez ve ölür. Bu baba üzülür ama özsaygısını kaybetmez, çünkü kansere kimse çare bulamamıştır. Bu tür çaresizliklere evrensel çaresizlik denmektedir. Hiç kimsenin yapamadığı bir şeyi başaramamış olmak evrensel çaresizlik halidir ve insanın özgüvenine olumsuz etkisi daha düşüktür. Başka insanların yapabildiğini yapamamış olmak kişisel çaresizliktir ve insanın kendisine olan saygısını ve özgüvenini kaybetmesine, depresyona girmesine neden olur. 'Evde kalmak' neden kötüdür? Başkaları evlenebildiği için!
Gençken yaptığım on şeyden dokuzunun başarısızlıkla sonuçlandığını gördüm, başarı­ sız olmak istemiyordum, bu yüzden ben de 10 kat daha çok çalıştım.
Bize Biz Lazım.
“ Uzakta olmak hiç olmaktı bu yürekte. Ben hep Seninle doğuyorken yeni günlere. İnanırsan her şey daha güzel olabilir de. Bana Sen lazımdı bu şehirde. Usulca uzanıyorken ellerim ellerine. Pas tutmuş kalplere inat yüreğin de. Gölgeni özlemiş nefesime sen söyle Bana Sen lazımdı bu şehirde. Mesafeler dokunmalara engel değil de. Güçlü insanlar da bir cümleyle yıkılabilirse. Ne anlamı kalmıştı sevmeyi aşmış bedenime. Bana Sen lazımdı bu şehirde. Güneş tepede biz üşüdük Seninle. Mucizelere değil sana inanırım bilmesen de. Kurumuş çiçeklerim filizlenirdi Sende. Bana Sen lazım,bize Sen lazım.”
Ağladım
"Seninle tanışmadan önce hiçbir amacım yoktu. Hayatıma girdikten sonra, yıllardır kayıp olmamın sebebinin beni henüz bulamamış olman olduğunu anlamam uzun sürmedi. Hayattaki amacım seni sevmek. Derinlerde bir yerde, bu yere adım attığımız ilk günden beri bunu biliyordum. Ama mantıklı gelmiyordu. Aşkın mantıklı olmak zorunda olmadığını anlamam biraz zaman aldı; sadece bizi mutlu etmesi yeterliydi. Ve sen beni hiç olmadığım kadar mutlu ediyorsun. Sırf barışmak için hayatımın geri kalanını seninle kavga ederek geçirmek istiyorum. Ve hayatımın geri kalanının bugün başlamasını istiyorum."
02.53
Ah sevgilim Şimdi seninle olmak vardı, Aynı denizi yanyana izlemek. Belki aynı şarkıyı söylemek. Derin derin gözlerine dalmak vardı. Söyleyeceklerinin heyecanıyla yanmak mesela. Belki de senden yazılan bir şiiri dinlemek... Uzak, değil mi? Hayalinin olurluğuna karşın imkansız. Yalnız hayal olarak zevk vermek için yaratılmış sanki hepsi. Ve belki bir gün sevgilim, gerçekleşeceğine olan inançla insan ölmeli.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.