Büyük kahramanlardı aynalarına baktığımız
Büyük rüzgârlardı başımızı döndüren
Büyük yeminlere yenik düştü kalbimiz
Kapıldığımız büyük sulardı
geniş hayaller, genç öfkeler,derin ufuklar
Büyük zamanlardı içinden geçtiğimiz
Şimdi burdayız
Çok gerilerde kaldı
bizi bazen bir şiirin uyandırdığı sabahlar
durup dururken içimizde parlayan sevinç, tutuşan ümit çok gerilerde kaldı
hayatı budalaca seven yanımız
çok gerilerde...
Karanlıkta yolunu şaşırmış yağmurlar gibi birbirine sarılan
sırasını şaşırmış ölüler
bilmediğimiz masalların ormanlarında karşımıza çıkar
yol sorarlardı
aynı ağaca dolanmış kollan
çözen zaman
ve gereğinden fazla şeylerin yandığı
ilk yangınlar
ilk hatıra defterleri
ilk boğazlı kazaklar
ilk aşklar
yağmurların ölülere
ölülerin yangınlara
benzediği
bir mevsim
geldiğinde
unutula yazdı
çimdi bir şiirde dile gelme tutkusundan
başka hiçbir şey
kımıldatamaz onları
lav altında söndükleri yerden
kimi zaman işte böyle bir şiirin içinden geçerler kimi zaman başkalarının gözlerinden
Ne zaman bir çocuk görsem
kan toplar geçmiş zamanlarda ayak izlerim
saralı bakışlarımla gölgelenir uzak tavanlar mahremiyetimde uzak bir öğleüzerinin küflenmiş anısı ve eksilttiğimiz duyarlıklarımızdan artan
ihale edilmiş
çocuklardı nalburların sessizliğindeki takvim iması
ve bir hayat bir ima üzre satılandı
ve kötürüm anaların lanetlediği çırılçıplak adımlar tıkanıp kaldığımız yokuşlardı ki
herkes dost herkes düşman kaldı