Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Serap
Serap
@serap_kitaplar
#kitapyorumu ;
Yazarın kitabın isminde de belirtildiği gibi hayatımız hep ikilem içinde değil mi? En azından bir dönem mutlaka olmuştur. İşte bu kitapta da Hikmet ve Yavuz adlı iki gencin evlerinden kaçıp İstanbul'a gelmeleri ve hayatın anlamını bulma çabaları anlatılıyor. Orada Selahattin ile buluşurlar.Tahsin de onlarla gitmek ismemiş ama onu memlekette bırakmışlardır. Ergenlik döneminde ya guruplaşma olur ya da yalnız kalırsın. Tahsin yalnız kalanlardan ve intihara sürüklenen bunalımlar geçirmiştir.
İstanbul'a gittiklerinde çok zor günleri olur. Yavuz Helin'le tanışır, sevgili olurlar. Ama Helin'in ablası serseri gözüyle baktığı Yavuz'la kavga eder ve yaralar. Yavuz hastenedeyken ailesi gelip Yavuz'u alırlar ve memlekete götürürler. Yavuz hastadır ama hastalığını ciddiye alıp tedavi ettirmemiştir.Hikmet okumayı çok seven bir gençtir. Lise mezunu olması nedeniyle bir şirkette ise başlar ve kendini sevdirir. Patronun kızına aşık olur . Fakat istemeden olaylara karışır ve kendini hapishanede bulur. Böylece ilişkisi başlamadan biter ve yazdığı mektupla bunu kıza anlatır. Artık içerideki tek dostu kitaplarıdır.2 yıl sonra cezaevinden çıkar ve artık bambaşka biridir. Memlekete geri dönmeye karar verir.
Yazarın betimlemeleri hiç yormuyor. Gençlerin ruh hallerini çok iyi anlatmış. Hikmet okuduğu için daha şanslı bence, ben okuduğum için memnun oldum ve tavsiye ediyorum okuyun
#kitapyorumu ;
Kişisel gelişim kitabı ama bildiğiniz gibi değil. Yazarın çocukluğundan itibaren kendi hayatından anlattığı bölümler ve her bölüm sonunda sorduğu sorulardan oluşuyor. Sadece kendi başımıza gelince hayatımız zorlaşmıyor,en sevdiklerimizin kaybı da travmalar oluşturuyor. Ablası maalesef kadına şiddete kurban oluyor ve diğer ablasının
#kitapyorumu
468 sayfa bir kitap ama okuması hiç zor değil. Alınacak hayat dersleri ile dolu dolu. Yusuf ana karakterimiz 21 yaşında,ailesinin bilgisayar tamircisinde babası ile çalışmaktadır. Birgün görmüş, geçirmiş, zengin ve çocuklu 46 yaşındaki Bahadır ile tanışır. Karşı koyamadığı bir şekilde sevgili olurlar. Kıbrıs, Lübnan gezileri ve parasıyla Yusuf'un başını döndürür ve çok aşık olur. Fakat birgün Bahadır onu terk eder. Bunun acısına katlanamayan Yusuf , arkadaşı Dicle 'nin yanına Londra 'ya gider. Parasızlık yüzünden çok zor günleri oluyor bu gençlerin . Dicle ve arkadaşı Yasemin farklı para kazanma yolları keşfederler maalesef, Yusuf onlardan ayrılır. Füsun adlı kadınla tanışır. Onların evinde bir odada yaşamaya başlar. Füsun'un çok acı dolu bir geçmişi vardır. Yusuf özünde çok dürüst biridir. Yine de geçtiği çamurlu yollara rağmen dimdik ayakta kalabilen Füsun'un yanından ayrılamaz.
Dicle 'nin başına neler geldi?
Füsun geçmişinde neler yaşadı?
Yusuf sonrasında neler yaptı?
İbretlik bu kitabı okumanızı öneririm
Okur Takip Önerileri
#kitapyorumu
Ukrayna'dan Pr. Dr. Katya Şevçuk Konya'daki uluslararası "Buğday Sorunları" Konferansına gelir. Daha önce de toplantıya gelmiştir ve keçisi Marta yı Şükriye teyzeye bırakmıştır. Şükriye teyzeyle Marta arasındaki bağı görünce onu ülkesine götürmekten vazgeçer ve hediye etmek ister. Fakat bunu Şükriye teyze kabul etmem deyip boyundaki aile yadigarı kolyeyi Katya 'ya verir. Meğer Şükriye teyze Horasan'dan gelme bir prenses soyundanmış ve kolye çok değerliymiş . Ne yazık ki bunu öğrenmeden vefat eder. Q bankası müdürü resim yapmayı çok seviyor ve Katya Şevçuk un boynundaki kolye ile resmini yapar. YAKUT KOLYELİ KONTES tablosu ünlenir. Ve böylece kolyeyi fak edip satın almak isteyen mücevher satıcıları çoğalır. İlk önce satmak istemese de çok paraya dayanamaz satar. Bir gün rüyasında Şükriye teyzeyi görür ve Türkiye'ye gelir. Karakılçık Tarım Lisesi ne uzanan bu hikâyeyi mutlaka okuyun ve okutun.
Öyle bir Lise yaparlar ki sınav yoktur. 7 kişilik derslikler de öğrencilere buğdayın genetiği, gluten ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Ayrıca çocukların kitap okuması isteniyor. Yıl sonunda ise bu kitapların özetlerini öğretmenlerine sunuyorlar. Köy Enstitüleri ne kadar önemliymiş bir kez daha anlıyoruz. Bu arada o bölgede yaşayan insanların yaşantılarından da bahsediliyor, Vıddırıvızdık ne demek ve kim kime böyle söylüyor?. Merak ettiyseniz ve daha fazlasını bu değerli kitapta mutlaka okuyunuz ve okutunuz
#kitapyorumu
Kitap Anadolu köylerinden biri olan Gürün'de muhtarın öldürülmesi ile başlıyor. Cinayet soruşturması, suçlunun kaçıp kimlik değiştirmesi o yılların ayrıntıları ile mizahi bir biçimde anlatılıyor. Yazar Anadolu insanının karakteristik özellikleri ve yaşantıları hakkında ayrıntılı anlatıyor. Iraz ana,oğulları, torunları, Kır Senem'in İzmir'li Safiye olması , tren yolculukları , kardeş kıskançlığı ve sevgisi ve çok ilginç olaylar Cumhuriyet yıllarına paralel ilerliyor. Eski bir Yeşilçam filmi gibi gözümde canlandı.
Masalımsı Anadolu hikâyeleri okumayı sevenler Ali Bey'in kitaplarını okumalı. Çünkü gözlem, deneyim ve araştırma sonucunda böyle eserler ortaya çıktığını anlayabiliyoruz. Akıcı ve sade bir dille yazılmış. Kısa sürede elinizden bırakmadan rahatlıkla okuyabilirsiniz .
