Küçük adam, küçük olduğunu bilmiyor ve bunu bilmekten korkuyor. Küçüklüğünü ve darlığını, hayali güçle ve büyüklükle örtüyor, yabancı güçle ve büyüklükle. O büyük generalleriyle gurur duyuyor, ama kendisiyle değil. Kendisinin olmayan düşüncelere hayran, ama kendininkine değil.Bir şeyi ne denli az kavrıyorsa, o denli sıkı inanıyor ona. Ve kolaylıkla kavrayabildiği düşüncelerin doğruluğuna inanmıyor.