Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tekrar ediyoruz Sayın İnönü, Cumhuriyet devleti hududları içinde ve mütekâsif olarak asgari sekiz milyon Kürt yaşamaktadır ve bunlar mesela Kıbrıs’taki Türkçe konuşan kitlenin haiz olduğu siyasi, içtimai, harsi ve iktisadi hakları serbestçe kullanmaktan vazgeçtik, kendilerine Kürt diyebilmek, anadillerini serbestçe konuşmak ve okuyup okutabilmek hakkına bile sahip değillerdir.
Sayfa 50
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Reklam
Mahkeme Heyeti'nin, Kazım Karabekir'in bu şekilde serbestçe savunma yapmasına engel olmaması, özellikle de Kazım Karabekir'in "Gazi'yi kendimize reis yaptığımız zaman memleketin dayandığı yegâne kuvvet bendim" demesi Mustafa Kemal'i çok kızdırmıştı. Kazım Karabekir'in, Milli Mücadele kahramanlarının arasını
Sayfa 213 - Genç BirikimKitabı okudu
Bir Umut Var Mı?
"Mr. Knightley, biraz önce bencilce konuştum," diye ekledi. "Sizi istemeyerek üzdüm, sanıyorum. Eğer benimle bir arkadaş olarak serbestçe konuşmak istiyorsanız, tasarladığınız bir konuda akıl danışmak falan, arkadaş olarak emrinizdeyim, Söyledikleriniz ne olursa olsun dinleyeceğim, ne düşündüğümü de tam olarak söyleyeceğim." Mr. Knightley, "Arkadaş olarak ha!" dedi. "Emma, korkarım ki bu sözcük öyle bir... hayır, söyleyecek hiçbir şeyim yok. Ama dur, evet, ne diye duraksayacakmışım? Nasılsa geri dönemeyecek kadar ileri gittim artık. Emma, çok tuhaf da olsa önerini kabul ediyorum ve sana bir arkadaş olarak soruyorum: Söyle bana, öyleyse, benim için hiç umut yok mu?" Durdu, Emma'ya bakıp sorusunu gözleriyle sordu ve gözlerinin bakışı Emma'yı tepeden tırnağa sarstı. Mr. Knightley, "Bir tane Emma'm," diye sözünü sürdürdü. "Çünkü bu konuşmanın sonucu ne olursa olsun sen her zaman benim bir tanem olacaksın..." Emma gerçekten konuşamıyordu...
Sayfa 811 - Emma -Mr. KnightleyKitabı okudu
"Aleck'in bilimsel koleksiyonlarına ve değirmende kazandığı zafere rağmen, Melville Bell oğlunun okuldaki vasat durumundan hoşnut değildi. Büyükbaba Bell 1862 yılında dul kalınca Melville, genç Aleck'i bir yıllığına onun yanına, Londra'ya göndermeye karar verdi. Doğum günlerinin (3 Mart) aynı olması nedeniyle ikisi arasında
Tübitak Yayınları - I. Bölüm - "Bilimsel Çalışmaya Hazırlık"
"İşte bu yüzden biriyle serbestçe konuşmak çok zor. Bu her iki tarafın da açık fikirli olmasını gerektirir. Bu bizim çözmemiz gereken ciddi bir sorun."
Reklam
Emily
Bu olay 1886'da Amherst'te yaşandı.
Emily Dickinson
Emily Dickinson
öldüğünde, ailesi odasında bin sekiz yüz tane saklanmış şiir buldu. Ayaklarının ucuna basarak yaşadı ve ayaklarının ucuna ba­sarak şiir yazdı. Bütün hayatı boyunca sadece on bir şiiri yayınlandı ve bunların neredeyse hepsi ya imzasızdı ya da başka bir isimle imzalanmışlardı. Irkının ve sınıfının ayırt edici özelliği olan can sıkıntısı pü­riten atalarından ona miras kaldı: birbirine dokunmak yasak, konuşmak yasak. Beyler politika ve ticaret yapıyor, kadınlarsa türün devamını garanti altına alıyor ve hasta bir halde yaşıyorlardı. Emily yalnızlık ve sessizlik içinde yaşadı. Odasına kapanarak yasaları, dilbilgisi yasalarını ve kendi içine kapanıklığının yasalarım ihlal eden şiirler yaratıyor, yengesi Susan' a her gün mektup yazıyor ve yandaki evde oturmasına rağmen mektuplarını postayla yolluyordu. Bu şiirler ve mektuplar, onun gizli acılarının ve yasak arzu­larının içinde serbestçe dolaşmak istedikleri gizli tapınağı oluş­turdular.
Emily
Bu olay 1886'da Amherst'te yaşandı. Emily Dickinson öldüğünde, ailesi odasında bin sekiz yüz tane saklanmış şiir buldu. Ayaklarının ucuna basarak yaşadı ve ayaklarının ucuna basarak şiir yazdı. Bütün hayati boyunca sadece on bir şiiri yayınlandı ve bunların neredeyse hepsi ya imzasızdı ya da başka bir isimle imzalanmışlardı. Irkının ve sınıfının ayırt edici özelliği olan can sıkıntısı püriten atalarından ona miras kaldı: birbirine dokunmak yasak, konuşmak yasak. Beyler politika ve ticaret yapıyor, kadınlarsa türün devamını garanti altına alıyor ve hasta bir halde yaşıyorlardı. Emily yalnızlık ve sessizlik içinde yaşadı. Odasına kapanarak yasaları, dilbilgisi yasalarını ve kendi içine kapanıklığının yasalarını ihlal eden şiirler yaratıyor, yengesi Susan'a her gün mektup yazıyor ve yandaki evde oturmasına rağmen mektuplarını postayla yolluyordu. Bu şiirler ve mektuplar, onun gizli acılarının ve yasak arzularının içinde serbestçe dolaşmak istedikleri gizli tapınağı oluşturdular.
Sayfa 144 - Yapı Kredi Yayınları
Kişisel bağımsızlığa en yüksek değerin verildiği ülkelerde, insanlar başka yerdekilerden daha sık ve daha uzun süreler için ayakta durur. Örneğin İngilizler, içki içme eyleminin çoğunun ayakta yapıldığı, pub'lara özellikle düşkündürler. İçki içen kimse herhangi bir zamanda, merasimsiz oradan ayrılabilir. Küçük ve göze çarpmayan bir hareketle arkadaşlarına veda eder; böylelikle resmi bir biçimde masadan kalkmış olmasından çok daha az kısıtlanmış hisseder kendisini. Kalkmak, gitme niyetini duyurmakla aynı şey olurdu ve bunu yapmak zorunda olmak onun özgürlüğünü sınırlardı. İngilizler özel partilerde bile, uzun kalmaya niyetlerinin olmadığını belirtecek şekilde ayakta dururlar. Odanın içinde serbestçe dolaşırlar ve ayakta duruyor oldukları için bir başkasıyla konuşmak için bir insandan en az formaliteyle ayrılabilirler. Bunda olağandışı hiçbir şey yoktur ve bu davranışı yüzünden hiç kimse kendini hakarete uğramış hissetmez. İngiliz yaşamının en önemli ve yararlı uydurmalarından biri olan, sosyal grup içindeki eşitlik, hepsinin benzer bir biçimde ayakta durma avantajına sahip olduğu ya da olabildiği durumlarda özellikle vurgulanır. Hiç kimse başka birinin "üstüne çıkmaz." Herkes tanışmak istediği insanları aramakta özgürdür.
Sayfa 393 - Ayrıntı Yayınları, 2006, Çev: Gülşat AygenKitabı okudu
Biliyor musunuz , bizi yoksullaştıran şeylerden biri düşünmeyi , akıl yürütmeyi bırakmış olmamızdır . Başkaları besleniyoruz ikinci el insanlar olduk . İşte bu yüzden biriyle serbestçe konuşmak çok zor
Reklam
Emily!
Bu olay 1886'da Amherst'te yaşandı. Emily Dickinson öldüğünde, ailesi odasında bin sekiz yüz tane saklanmış şiir buldu. Ayaklarının ucuna basarak yaşadı ve ayaklarının ucuna basarak şiir yazdı. Bütün hayatı boyunca sadece on bir şiiri yayınlandı ve bunların neredeyse hepsi ya imzasızdı ya da başka bir isimle imzalanmışlardı. Irkının ve sınıfının ayırt edici özelliği olan can sıkıntısı püriten atalarından ona miras kaldı: birbirine dokunmak yasak, konuşmak yasak. Beyler politika ve ticaret yapıyor, kadınlarsa türün devamını garanti altına alıyor ve hasta bir halde yaşıyorlardı. Emily yalnızlık ve sessizlik içinde yaşadı. Odasına kapanarak yasaları, dilbilgisi yasalarını ve kendi içine kapanıklığının yasalarını ihlal eden şiirler yaratıyor, yengesi Susan' a her gün mektup yazıyor ve yandaki evde oturmasına rağmen mektuplarını postayla yolluyordu. Bu şiirler ve mektuplar, onun gizli acılarının ve yasak arzularının içinde serbestçe dolaşmak istedikleri gizli tapınağı oluşturdular.
Sayfa 144 - SelKitabı okudu
Biliyormusunuz, bizi yoksullaştıran şeylerden biri düşünmeyi akıl yürütmeyi bırakmış olmamızdır. Başkalarıyla besleniyoruz; ikinci el insanlar olduk. işte bu yüzden biriyle serbestçe konuşmak çok zor. Bu her iki tarafın da açık fikirli olmasını gerektirir. Bu bizim çözmemiz gereken ciddi bir sorun.
İlla edep illa edep !!
Maalesef günümüzdeki konuşmaların pek çoğunda edebe uyulmamaktadır. Büyük küçük herkes arkadaş gibi konuşmak, rahatça oturup kalkmak, serbestçe gülüp neşelenmek doğru değildir. Böyle yapmak dinimizin terbiyesine aykırıdır. Aradaki hürmeti zedeler, muhabbeti yok eder, sonuçta herkesi üzer.
Sayfa 110 - Semerkand Aile
"Konuşmak isteyen dudaklar, kime ait olursa olsun, hür ve serbest olmalıdır. En nâçiz ve üzerine en fazla nefret çekmiş bir üyesinin bile kanaatini, bu kanaat yanlış olursa olsun, serbestçe açıklamak hakkını korumaktan çekinen bir cemiyet sadece köle yığınıdır."(Wendel Philips) 5. Cilt
Sayfa 317Kitabı okudu
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.