Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İstanbul vefasız bir sevgiliye benzer. Sana hep ihanet eder ama sen yine de onu sevmeye devam edersin.
Çeşitli amaçlar peşinde, çeşitli kaygılarla akıp gidiyordu hayat. Ama kimse kimsenin hikâyesini bilmiyordu
Sayfa 216
Reklam
Her zaman olduğu gibi cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşenmişti. As always, the roads to hell were paved with good intentions.
Niye hiçbir sokağın, caddenin, meydanın, köyün adı aynı kalmıyor, sürekli değiştiriliyordu acaba? Tarihten kaçmak için mi? Her şeye sıfırdan başlamak için mi? Why aren't any streets, avenues, squares, or village names staying the same, but constantly being changed? I wonder if it's to escape history? Or perhaps to start everything anew?
Biraz zaman kazanınca, serbest zamanını artırmak için daha fazla uğraşıyor insan. Canlanıyor. Hayattaki mecburiyetlerden kurtulma duygusu yaşadıkça, dolu dolu yaşama isteği artıyor.
Şehirler değişir,semtler insanlar değişir.Bunu anlayacak kadar çok şey gördüm hayatta.
Reklam
"Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kiminin ki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama! Kendini koru kızım, insanlara karşı kendini koru!"
"Her yolculuk bir kader birliğidir" diye düşünüyorum, ama "insanlar bunu bilmiyor"
Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun! peki, sen ne görüyorsun bakalım? insan, sadece insan. seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan. [zülfü livaneli-serenad]
Fyodor Dostoyevski, insanın ancak acı çekerek olgunlaşacağını söyler.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.