Serendipitiyy

Reklam
Birazcık geç olmuş olsada herkesin musmutlu sonla biten kitaplar tadında bir bayram geçirmesi dileğiyle :))
Ölümün yeri yurdu, dini, dili, rengi yoktu. Farklı hayatlarimiz vardi belki ama hep aynı ölüyorduk. Bambaska yerlerde yaşıyorduk ama bedenlerimiz aynı toprağa düşüyordu. Kimimiz aç kimimiz tok, zengin veya fakir, kadın ve ya erkek ... Hepimiz ölüyorduk azar azar ve ne acı ki bunu unutuyorduk.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her şey unutulmak için vardı. Beyin yavaş yavaş siliyordu hepsini. Bir tek gerçek sevginin izleri kalıyordu. Kalpsiz izin vermiyordu silinmesine. Yalnızca gerçek sevgi kalıyordu. Kalbin müthiş direnişi sayesinde. ...
Bir kelek olup avcumuza konsa aşk ve biz onun bir günlük ömrü içinde kaybolsak bir ömür.
Reklam
Ya çok bencildik kendimizden başkasını sevemiyorduk. Ya da çok meşgulduk koskaca bir 24 saatte bir baskasini sevmeyi sığdiramiyorduk. Yoksa çocukken herkesi sigdirabildiğimiz kalbimiz mi küçülmeye başlamıştı biz büyüdüğümuzu zannederken. Bunun için mi kimseyi kalbimize alamıyorduk.
Tüm karanlik ruhları temizleyecek kadar yağmura ve bu yağmur sonrasında oluşacak gökkuşağı ile de o ruhların tekrar reklenmesine ihtiyacı var dünyanın.
Geceyi seviyordu en çok. Göz yaşlarını ondan daha iyi perdeleyecek hiç bir şey yoktu çünkü ,o da biliyordu bunu!
o an farkına vardı;insanlar gerçek yaralardan çok yüzeysel olanlara önem veriyorlardı.Belki sarılması daha kolay olduğu içindi bu.Ama biliyordu ki öze inemeyen kişilerle konuşulmazdı.Biri tarafından gerçekten anlaşılmadıkça sözcüklerin hiç bir hükmü yoktu.O gün başladı konuşmama orucuna.Bu oruç kalbine biri dokunana dek devam edecekti.Belki bu dokunuş için yıllarca beklemem gerek belkide hiç bir zaman gerçekleşmeyecek diye geçirdi aklından.Kalbi ise aklının tam tersi yönde konut veriyordu sanki.Kalbi huzurun sükunette ve sabırda olduğunu ve sabrettiği sürece beklediğini bulacağını fısıldıyordu.Bu iki gerilim arasından kalbini seçti.Ve çok daha sonra öğrenecekti bu sabır ve sükunettin adına AŞK denildiğini.
Resim