"Kalp ve ruhun varlığını zalimce bir ceza kabul ederek , mahzun mahzun ağlıyordu."
'Yanında yanan kandil ışığıyla görünen gözlerinin etrafındaki bir iki ince çizgi bu genç kalbin gizli bir acısını söylüyordu.'
Reklam
'Kalp çarpıntısı ... Her sevgi başlangıcında musallat olan bu kalp çarpıntısı...'
"Gözlerine her acıyı dindiren uykunun girmemesi kendisini huzursuz ediyordu."
"...Hayatımız son dakikalara, felaketimiz son haddine yaklaştığında, ansızın geliveren bir teselli yahut Allah'ın bir lütfu , imdadımıza yetip , kırık kalplerimize yeni umutlar aşıladığı gibi..."
Gücünün erişemediği.
"Gücünün erişemediği şeyleri taşımaktan iskelete dönmüş kollarını anneciğini kucaklamak için gökyüzünün o tarafına doğru uzattı."
Reklam
"Bir kuşun ötüşüyle bir çocuğun ruhu arasında bir bağ vardır."
Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır.
Reklam
Taaşşuk-ı Tal'at ve Fitnat, İntibah, Sergüzeşt ve Zehra'nın gerek olay örgüsü gerekse roman kişileri bakımından geleneksel hikâyemizle olan göbek bağlarını saptamak ilginç olacaktır. Göstermeye çalışacağım ki bu romanlar ya âşık hikâyeleri ya da meddah hikâyeleri kalıpları üzerine kurulmuşlardır ve yine bu hikâyelerden alınmış, karşıt iki kadın tipi sergilerler. Bu iki tipten birincisine "kurban tipi", ikincisine de "ölümcül kadın tipi" diyebiliriz. Ayrı iki tür romanda buluruz bunları. Kurban tipi aşkın idealize edildiği bir öyküyü anlatan romanlarda, sevgilisine ihanet etmektense ölümü tercih eden romantik bir genç kız olarak çıkar karşımıza. Ölümcül kadın ise, cinsel tutkunun egemen olduğu ve genç bir adamın bir kadın tarafından mahvedilişini anlatan başka bir grup romanın kahramanı olarak görülür.
Sayfa 40 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
128 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Mahşere kalmış bir sevda...
Türk Edebiyatın'da ilk realist eserler arasında yer alan
Sergüzeşt
Sergüzeşt
esaret konusunu ele alan ve paşazade ile cariyenin uygun görülmeyen aşkını anlatan kitabın kahramanı, Kafkasya'dan getirilip konaklarda halayık olarak çalıştırılan Dilber'i anlatıyor. Kafkasya'dan kaçırılan dokuz yaşındaki Dilber, İstanbul'a getirilerek,
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · Kent Yayıncılık · 201245,3bin okunma
Yüzüm siyahsa ruhumun da karanlık mı olması gerekir?
Güzellikten büyük asalet, kalp temizliğinden büyük servet mi olur?
1.500 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.