İnsanın bir zamanlar "onsuz yaşayamayacağım" duygusunu hissedecek kadar içtenlikle çok sevdiği, vazgeçilmez olduğuna inandığı biriyle yollarının ayrılması ve bir daha yıllarca hiç görüşmeden de pekâlâ hayatta kalabilmesi ne berbat bir gerçekti! Peki o yoğun sevgiye, o güvene, o aşka ne oluyordu? Eğer varsa nereye kayboluyordu? Eğer yoksa milyonlarca insan bir zaman o duygu varmış gibi ona nasıl kanıyordu? Ve dünyada neden bu kadar çok yalnız, kalbi kırık insan vardı ?
HÜSEYİN ATAY HAKKINDA
Öncelikle Rabbim taksiratını affeylesin diyorum.
Sonra da onu tanımak için fikirlerinden derlediğim bir demet sunmak istiyorum.
Hemen belirteyim ki bu fikirler ve bu üslup benimsediğim şeyler değil. Yine de çok çok az olsa da katıldığım yerler var.
Sadece tanınması için paylaşıyorum. Zira yazılıp çizilenlere bakıyorum,
SERHAT GÜVEN &PEPUK
Bu kitapla üniversite yıllarımda tanışmıştım hikayesi o kadar derinden etkilemişti ki beni tekrardan alıp okudum
"Pepuk kuşuyla ilgili, Anadolu'da anlatılan çok eski bir efsane vardır. Aydın, Tunceli ve Diyarbakır üçgeninde geçen bu hikaye, pepuk kuşu efsanesinin yeniden canlanıp dile gelişidir."
Okumak için Ege'nin küçük kasabalarından birine gelen bir grup arkadaşın değişen, değiştikçe kenetlenen, kenetlendikçe kararan hikayesini okurken, kulağınızda Eren'in buğulu sesinden bir şiir duyacak, teninizde Ege'nin turunç esintisini, damağınızda karanfilli çayın tadını ve kalbinizde sevdiklerinizden ayrılmanın acısını hissedeceksiniz.
Kitabı okurken yüreğiniz sızlayacak, gözleriniz dolacak belki biraz da gülümseyereksiniz . Kitabın son sayfasına gelince de öyle bir hayrete düşeceksiniz ki...
Alıntı: "Bakma. Bakma, gözlerinde müebbet ömür biçilir, yıkılır aşılmaz sandığım dirayetimin bentleri, bakma. Bakma acım diner, yaram düşer bakma. Kaldır nazarındaki tılsımını, yükünü benim diyen katarlar taşıyamaz, yalvarırım bakma...
Azra Erhat... Onun ismini duyunca aklımıza gelmesi gereken en mühim konular mitologyaya bulunduğu katkılar ve yaptığı çeviriler olsa gerek. Peki konumuza dönelim, mitologya. Homeros bizim, bu topraklarda yeşeren bir destanın anlatıcısı kabul edilir. Yaşayıp yaşamadığı muallak! Bizim yapabileceğimiz, Erhat'ın da yaptığı gibi eserlerine bakarak
Herkese merhaba,Karl Marx’ın Kapital’in ikinci cildinden söz etmek istiyorum. Marksist felsefenin başyapıtı olan Kapital'in ikinci cildi; "Sermayenin Başkalaşımları ve Bunların Devreleri", "Sermaye Devri" ve "Toplumsal Toplam Sermayenin Yeniden Üretimi ve Dolaşımı" başlıklı üç ana bölümden oluşuyor.
Çok fazla