Roman mekânının kurulu olduğu zemin efsanelerin,inançların,sevdanın, medeniyetlerin ve ne acı ki ölümün en acı hallerinin,yokluğun ve bir o kadar varlığın kaynağı olan topraktır; Mardin.Anlatımdaki geriye dönüşlerde farklı şehirler de bulunur.
Romanda bulunan iki cümle romanı okurken neredeyse her sayfasında varlığını hissettirdi:”Boğazımda bir
..Cengiz Aytmatov'un o meşhur sözünü söylemişti: "Gün gelir ve anlar ki insan, yaşadığı her şey bir yalandır. Geriye vazgeçemediği bir aşk ve kabullenemediği bir yalnızlık kalır..."
Benim de bir insan tarafım vardı
Bakma böyle kötü olduğuma
Benim de dileklerim vardı
Benim de bir beklediğim vardı yaşamaktan
Yeter artık vurma yüzüme çirkinliğimi
Her gün bir kadın ağlar benim yüzümde Büyük dertler için benim ellerim Anlamıyor musun?
Sen sevildiğin için güzelsin bu kadar
Ben sevilmediğimden böyle çirkinim
Ümit Yaşar Oğuzcan
Senaryonda iyi ve kötü insanlar gördün bu bölüme gelene kadar. Acıdın, güldün, yaralandın. Hepimiz sana yazılmış senaryo için varız. Ve rolümüz bittiğinde gideceğiz, sense kurguyu oynamaya devam edeceksin.
Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz. Nehirler kendi suyunu içemez.
Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez.
Güneş kendisi için ısıtmaz.
Ay kendisi için parlamaz.
Çiçekler kendileri için kokmaz.
Toprak kendisi için doğurmaz.
Rüzgar kendisi için esmez.
Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz. Doğanın anayasasında ilk madde şudur:
Her şey birbiri için yaşar!
Birbiri için yaşamak, doğanın kanunudur. Bütünlüğü anlatırdı, özü iki cümleydi:
“Ben, biz olduğumuz zaman ben olurum.”
“Ben, ben olduğum için sen, sensin.”