90’ların resmi çete devleti
Pasur İlçesini ve köylerini yakıp yıktı.
Ülkücüler’in güdümünde hareket eden
söz konusu Aşiret Mensupları da
Korucu olmayı seçti ve göçe zorlanan
yerli Halk’ın yerlerini – meskunlarını işgal etti.
Ortada akılla görülen bir işbirliği var.
Bugün söz konusu Aşiret Mensupları
kendilerine verilmiş ikinci bir kimlik ile,
başta Emniyet’in, TSK’nın, Yargı’nın, MİT’in,
kısacası tüm resmi kurumların içinde
görev almakla beraber,
ekseriyetle Kürd Aydınları’na
ve Kürd Halkı’na karşı kullanılıyorlar.
Ülke genelinde “faili meçhul” adı altında
seri cinayetler işliyorlar.
Ortada akılla görülen bir senaryo var.
Deniz Sarıtop
Edebiyat Dergisi