Her gün daha da batıyorum dibe
Sorun bende mi bilmiyorum yine
Sorun yok, bak sen keyfine
Ben ölüyorum senin sesine
Çalıyor telefonun
Alıp açmadın
Söyle neydi sorun?
Ben kaçmadım
Daha önce hiç böyle yaşamamıştım. Haftalar boyu, boşluğu dolduran, duvarlara ve insanlara güven veren, zamanı belirleyen ezan sesini duymadan yaşamak...
Dikkatli olun! Özgürlük köleliğin tuzağı olabilir (aynı cehenneme giden yolun iyi niyet taşlarıyla döşenmesi gibi) ve dikkatli olmazsanız, eşiği aşıp arkanızda kapanan kapıların sesini duymadan önce, önünüzdeki zindanı göremezsiniz.
Birgün koşulsuz şartsız beni seven biride çıkar belki.
Merak eden, eve vardın mı , uyudun mu, işe ne zaman gideceksin, nerdesin ?
Diye soran endişe ve merak eden biri... ..
Birgün beni seven biri de çıkar belki insanca.
Menfaatine kurban etmeyen, çıkarına göre davranmayan, akıl oyunları kurmayan, en önemliside en berrak en şeffaf en temiz
Bende sesini duymadan uyuyamazdim en son sevmiyorum dedim ve arkama bile bakmadım her gün ağladığım ilişki de onun en son ağlaması onu seviyor beni sevmiyor yaptı.. bazen kitabin tümünü okumak lazım.
Dün sesini duymadan uyuyamayan bir kadın, bugün sesini duymak istemiyorsa, ne kadar büyük bir kayıp verdiğini anla artık.
Anla ki yokluğuna alıştırdığın bir kadını,
artık varlığın rahatsız eder paşam.
Emma
Eserde, çöpçatanlıkta kendini oldukça başarılı bulan genç Emma'nın yönlendirmelerinin yol açtığı durumlar, genel yaşamın içine entegre olan diğer gündelik olaylar nezdinde harmanlanmış ve okura sunulmuştu.
• Gençlikte hoş görülen şey ileriki yaşta tiksindirici olur. (Sayfa 32)
• Yalnız yaşamaya öyle alıştınız ki can
Her ölüm vakitsizdir derler.
Vakit geldi mi gidersin aslında.
Ama olur da,
Hani yeniden yüzünü görmeden ,
Sesini duymadan ölürsem,
Vaktim sana vuslatımdan önce gelmişse,
Bil ki aklımda sen varken ölmüşüm.
Gözümde aydınlık yüzün,
Kulağımda ferahlatan sözün,
Öyle ölmüşüm.
Ölümün en güzel haline sarılıp,
İçimde sensizliği öldürmüşüm.
Senin ,benden uzakta, o uzaklarda,
bensiz , ben yanında olmadan,
ben senin sesini duymadan,
Sesimi sana duyurmadan,
çok acı çektiğini düşünmüşümdür.
Doğrusu çok acı çektiğimi söyleyemem.
Ama çok üşüdüm.
Karakış.