Çanakkale'de seninle birlikte savaşırken ölen 55.000 Türk ölüsü on sekiz yıldır bakımsız yatıyorlar.
Bunlar senin silah arkadaşlarındı, benim ağabeylerimdi.
Bunlar bayrağıma şan vermek için ölenlerdi. Bunlar "Hilâl uğruna batan güneşler"di.
Fotoğrafa uzun uzun baktı; onu dudaklarına yaklaştırdı ve birçok kez öptü. Sonra "Ah anne! Anneciğim!" diye bağırdı ve başka bir şey söyleyemedi. İnsanın dile getirebildiği en temiz, en duru sözcük: "Anne", en güzel sesleniş: "Anneciğim"dir. Bunlar küçük oldukları kadar yüce; umut, sevgi ve şefkatle yoğrulmuş, insan yüreğinin tüm inceliğini, tatlılığını ve sıcaklığını yansıtan çok güzel sözcüklerdir. Anne hayatta her şeydir: Hüzünde teselli, kederde umut ve zayıflıkta güçtür. Sevginin, şefkatin ve bağışlamanın kaynağıdır. Annesini yitiren, başını koyacağı bir göğsü, ona dua eden bir eli ve onu koruyan bir bakışı yitirir.
Bi' kahve alıp geleyim mutfaktan; ben gelene kadar admin yuvasından çıkarsa, basın açıklaması ya da ulusa sesleniş yaptırmadan bırakmayın keratayı... 😆
Bi' çizik uzunluğu izledim
Bitişi
Ne güzel giyinilmiş
Ellerinde kitaplar
Gözlerinde yaş
Dudaklarında bir kaç söz
Arapça...
Sanki benim için,
Oysa anlıyorum artık
Ne büyük sesleniş!
Gözlerimi aralayıp kaçıyorum
Yüzüme bir avuç su
Uyanıyorum...
Allahım bu nasıl bir rüya
Ömrümü uzatıyorum!
Heybeme uyku yeter,
Artık gözlerimi dinlendiriyorum...
Ebrar Koçaker
Selamlar sevgili kitap severler
Bugün sizlerle #inciaral hocamdan 2001 #yunusnadiödülü sahibi #gölgedekırkderece kitabından bahsedeceğim.
Yazar daha kitabın başında “Baharlara karşı durulmaz ve yepyeni sevda öyküleri başlar” diyerek bizi kitaba çekiyor.
Kitapta 9 öykü bulunuyor.
Ben en çok ‘Adini Anmamaya Ant içiyorum’ öyküsünü beğendim. O
Başkan kongrede ulusa sesleniş konuşmasını yaparken, mavi ve gri takımların oluşturduğu bir denizin içinde kırmızı kıyafetli kadınlar gördüğünüzde, bu kişilerin fark edilmek için canlı renkler seçtiğinden emin olabilirsiniz.
Benim içimde birikmiş sesleniş ler, senin sese hasret kulağına, ılık bir nağme gibi.
Sen naif bir ele, ben sağlam bir bileğe hasrettim.
Nazlanmadım hiç, direnmedim yürüdüm. Sadece sana doğru bakıyor ve adım atıyordum. Önümüze çıkan ne varsa önemsizdi artık tozdan topraktan ibaretti.
Diğerlerinin bizi fark etmesini istiyorsak, bunu yapacak olan gövdemiz ve üzerindekiler olacaktır. Başkan kongrede ulusa sesleniş konuşmasını yaparken, mavi ve gri takımların oluşturduğu bir denizin içinde kırmızı kıyafetli kadınlar gördüğünüzde, bu kişilerin fark edilmek için canlı renkler seçtiğinden emin olabilirsiniz.