Yazarın Nietzsche Ağladığında kitabını okuduğumda, zerre okuyamadığım felsefeyi yalın diliyle anlatabildiği için çok sevmiştim Yalom'un kalemini. Çok benzer bir şekilde, bu kitapta da Psikoloji alanı aynı basitlikte ele alınmış. Psikologların el kitabı olabilecek, alanın tarihini, inceliklerini ele alan bir kitabı, benim gibi alanla ilgisi
“Hayatımda hiç bu kadar yorulmamıştım. Fakat kötü bir his değil. Binlerce duygu aktı içimden bu gece. Yarısını bile anlayabilmiş değilim. Siz bana aldırmayın, sesli düşünüyorum yalnızca.”
"...küçük detayları hep okumalısın."
Okumalı mısın?
Uzun zamandır kitap okumakta fazlasıyla zorlanıyor ve bu durumdan kurtulmak istiyordum. Bu yüzden de pek de okumadığım bir türe başvurdum, çünkü yüz karası da aynı şekilde okuyup fazlasıyla beğendiğim bir kitaptı. Aah ah... Hayatımda en çok boşa verdiğim 13 saatten biriydi
"Hiç sevmem kışları" derdi. Neymiş üşürmüş de kalın giymek zorunda kalırmış. "Hahh" dedim içimden. "Yazın da, kışın da mahallenin en pejmürdesi sensin..." Bunları o zamanlarda çok yakın olup da sevemediğim, şimdilerdeyse rahmetli olan canım arkadaşıma söylerken yıl 1995 aralığın 17'siydi.
Şimdiyse 2006 yazının
Kimseye akıl vermeden,kimseden akıl almadan,komşu gürültüsünden uzak,bolca yeşillik görerek,kitaplar ve müziklerle,güvende olduğunu ve her şeyin yolunda gittiğini gösteren rutinlerle,ezbere siyasi söylemlerden uzak, samimi ve sayıca az insanla,sadece kendi isteğinle çıkılan yolculukların olduğu,bir yere varmak için değil sadece yürümek için yürüyerek geçen bir ömür için çaba göstermeli.
Her sayfasından neredeyse bir alıntı yapabileceğim kitaba en layığının inceleme yazmak olduğunu düşündüm..
İçeriğinde bir yazarın, yazarken biçimsel ve düşünsel olarak nasıl ilerlemesi hatta yazmadan evvel yazısına nelerle başlaması gerektiğine kadar inmiş olan Schopenhauer klasik sivri diliyle açıklamalarını yapmış.
“…
-Kaç çeşit yazar
Ne yazık ki yazmaya çalışmanın pek anlamı yoktu. Kelimeler aklına gelmiyordu. Bunun olmasından nasıl da nefret ediyordu. Son zamanlarda çok sık oluyordu... böylesi bir zorlukla daha önce hiç karşılaşmamıştı. Aidan McBridela tanıştığından beri yazmak zordu!
Onunla bu akşam buluşacağı için endişeliydi. Hafif bir akşam yemeği hazırladı ama neredeyse
Kahır benimki: Şimdi yaşayan herkesin tek tek kirlendiğini görüyorum. Acaba biz bu çirkefe düşmekten kurtulur muyuz diye düşünüyorum, bunun için çırpınıyorum.
Yalnızca birkaç saatte okunacak ya da sesli kitap olarak dinlenecek bir eser. Ben ikinci seçeneği tercih ettim.
Öncelikle Stefan Zweig’ın tarzını bazen çok boğucu bulduğumu belirtmek istiyorum yani çok uzun süre bu yazarın kitaplarını okusam muhtemelen kendimi oldukça depresif duygu durumları içerisinde bulurum.
Yazarın biraz kasvetli bir
1400 ve 1800'lü yıllar. Yer İspanya. Engizisyon mahkemesi dehşetiyle iş başında. Öyle bir dehşet ki bu; bütün ülkedeki Yahudiler hakkında kovuşturmalar yapılıyor, soylarında Yahudilik olan Hristiyanlar, engizisyon mahkemesi tarafından araştırılıyor ve akıl almaz işkenceler uygulanıyor. Bu işkencelerin uygulanması emrini veren soğukkanlı bir
Selam Mart ayının son , Nisan ayının da ilk kitabı diyebilirim #kübra için.
Türk dizisi seyretmem normalde, sevmiyorum. Çoğunun zekamız ile dalga geçtiğini düşünüyorum açıkçası. Bir digital platformda Kübra dizisine denk geldim . Daha önce sevdiğim #sıcakkafalar dizisinin uyarladığı kitabın yazarı #afşinkum un aynı adlı eserinden uyarlanan bir