Hasan Ali Toptaş’ın, Kuşlar Yasına Gider, Gölgesizler, Harfler ve Notalar kitaplarından sonra okuduğum 4.kitabı oldu Beni Kör Kuyularda. Kitabın ismi ilk etapta Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiirini getiriyor akıllara:
“Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.”
Okumaya başladığım ilk sayfalarda ne kadar da tanıdık hissine kapıldım. Bir yazarın kalemiyle önceden tanışmışlığınız varsa nerede okusanız tanırsınız o kalemi. Bu kitabında da gözlerinden yaş yerine taş akan ana karakterin etrafında dönen olaylardan bahsediyor. Okurken tüm hücrelerime kadar hissettiğim şey “cahillik” oldu. Sürü psikolojisi, düşünmekten acizlik, merak duygusunun fazlasının yaptırdıkları, fırsatçılık, dolandırıcılık, empati yoksunluğu ve insan olmak. Betimlemeleriyle, karakter anlatımıyla gözünüzde sahneler bir bir canlanıyor. İlginç bir kitaptı. Yazar, Beni Kör Kuyularda derken, okurun merdivensiz bıraktın diye tamamlamasını düşünmüş olabilir diye okudum bir yerde. Bazı olayların havada kaldığı doğru. Daha fazla ayrıntı istiyor insan, Ah insandaki şu merak duygusu! Siz de merak edenlerdenseniz okumanızı tavsiye ediyorum.
“işte tüm bunlar, lüzumundan fazla televizyon seyretmenin neticesi! Tabii, iş yok güç yok, yayılıyorsunuz ekranın karşısına, sabahtan akşama kadar o abuk sabuk programları seyrediyorsunuz. Seyrettikçe de beyniniz uyuşuyor sizin, Allahıma, keçe gibi oluyor.” (s.27)