223 syf.
8/10 puan verdi
KARI-KOCA, METRES, SEVGİLİ VE YOSMA
Baştan sona, her bir kelimesinde, kitaba dair her bilginin, her sonucun, her nedenin olduğu bir inceleme yazısıdır. Kitabı okumayanlar, eğer olayların sonucu ne merakıyla okuyacaklarsa, bu incelemeyi okumamaları daha iyi olur. Benim gibi her şeyi bilmesine rağmen, nedenlerini ve işlenişini merak ederek okuyacaklarsa buyursunlar. BÖLÜM 1 1900'lü
İklimler
İklimlerAndre Maurois · Helikopter Yayınları · 20082,774 okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Sevmenin, dünyayı sevmek olduğunu senden öğrendim.
Özlemek insanı çaresiz hissettirir. Bir daha sevdiğini görememek, ona sarsılamamak, sesini duyamamak, sadece mezarına bakabilmek.. Bunlar kalbinizi öyle bir acıtır ki içinizdeki özlem duygusu gün geçtikçe daha da alevlenir. Bunu taşımak zordur. Şükrü Erbaş'ın eşine olan özlemini derinden hissettim. Bu kitabı hayatımın en hassas döneminde okumanın ağırlığı var üstümde. Okurken empati duygumun güçlendiğini çokça farkettim. Hatice Erbaş'ın eşine karşı olan saygısı beni çok etkiledi. Babanız içerde şiir yazıyor diye çocuklarımı sessiz ağlattım ben.. Şuna inanıyorum bir insanı hayatınıza alırken kararlarınıza ve yaşayışınıza saygı duyması gerektiğini aşılayın. Bir insan'ın hayatından çıktığınız vakit arkanızdan şunu diyebilsin "Hayatıma girdiği andan beri bana çok şey kattı onun sayesinde kendime bakabilme fırsatı buldum" bunu bana bir insan yaşattı şuan hayatta olmasa bile dönüp arkama baktığımda bunları diyebiliyorum. Şairimiz gibi şiir yazamasamda en azından tanıştığım insanlara bende bu duyguları yaşatarak o çok sevdiğim insana şiir yazmış gibi olurum. Her cümlesinde ayrı bir anlam ayrı bir güzellik ayrı bir hassaslık var. Kitabı defalarca okuyabilirim ve sizlere de şiddetle tavsiye edebilirim. Canım kendim ya yine çok güzel yazdım^^
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201613bin okunma
Reklam
218 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kelebeğin dört günlük rüyası
“Beyaz Geceler” Dostoyevski’nin, 1948 yılında, henüz 27 yaşında iken, bir gazetede yayınlanmak üzere tasarlayarak kaleme aldığı, saf, sade, sıcacık ve fazlasıyla melodramatik bir uzun öyküsüdür. Öykünün konusu, Dostoyevski’nin hayalperest diye tanımladığı ve kendisine bir isim vermeyi dahi fazla bulduğu 26 yaşındaki sefil bir adam ile 17
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202075,1bin okunma
904 syf.
9/10 puan verdi
Herkesin cini kendine!
Gece ve sessizlik yeterli midir bir şeyler yazabilmek için? Ya da derinlemesine hissetmek bir kitabı, satırları? Bunlar bana yeterli olmuyor bazen. Çünkü kelimeler dökülmüyor bazen satırlara. Ne yazsam ne şekilde becermeye çalışsam da olmuyor diye düşündürüyor. Ben ise yetersiz ve önemsiz olacağını bilerek bir şeyler yazmam gerektiğini düşündüm
Ecinniler
EcinnilerFyodor Dostoyevski · Türkiye Kültür İş Bankası Yayınları · 20195,6bin okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
Gülizar'ın Kara Düğünü
Bu kitap, kurgudan müteşekkil bir roman değildir, öncelikle bunu belirteyim. Tahtta Abdülhamit'in olduğu dönemde Güneydoğu Anadolu'da vuku bulmuş, adli kayıtlara ve tarihi arşivlere geçmiş gerçek bir hayat anlatısıdır. Kitap, Gülo lakaplı Ermeni kızı Gülizar'ın, kızı Armenouhie Kevonian'a anlattığı anılarının yazıya dökülmesi neticesinde birebir
Gülizar'ın Kara Düğünü
Gülizar'ın Kara DüğünüArmenouhie Kevonian · Aras Yayıncılık · 201549 okunma
Öğretmenlik mesleği hakkında biraz içimi dökmek istiyorum
Çok severek ve isteyerek bu bölümü seçtim. Öğrenmenin yanı sıra öğretmek de bana her zaman mutluluk vermiştir. Şimdi tam da o evredeyim. Öğrendiklerimi öğrettiğim o evre... Şu an dersine girdiğim öğrencilerimin yaşındayken çok sessiz, içine kapanık ve sakin biriydim. Derslerde bildiğim sorulara cevap vermeye korkacak kadar da cesaretsiz.. Bu
Reklam
59 syf.
·
Puan vermedi
·
11 saatte okudu
Ay yüzlüm, gül yüzlüm, biri aynalara aşikâr iki yüzlüm.
***Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?” dedi. “Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarsı.” “Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku,” dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi. “Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku,” dedi, arkasını dönüp gitti.*** Hikâye kahramanı bir
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,4bin okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Aşk ölümsüzdür...
Kitap, Şükrü Erbaş’ın eşi Hatice Erbaş’ın ölümünden bir sene sonra yayımlanmış. Heyecanla övülen kitabı açtığımızda Hatice Erbaş’ın “ Babanız içerde şiir yazıyor diye çocuklarımı sessiz ağlattım ben” cümlesiyle tokat gibi çarpıyor yüzümüze hüzün. “Ne olur ben gelene kadar çürüme” diyor arkasından canım Şükrü Erbaş. Sevdiğin bir insanın gözünün önünde tüm çabalarına rağmen ellerinden kayıp gidişini mısralara dökmenin cesareti de kolay değildir dedirtiyor empati kurduktan sonra. Sevda sözleri karalayıp arkasından aldatması, sevgilisi şusu busu çıkmayacak kadar aşık bir şair. Hem aşık olmanın hem yas tutmanın dersini vermeli. Aşkın, ölümden sonraki eşsiz acıyla karışmış yalnızlığın dizeleri ancak bu kadar yüreğe dokunabilirdi, iyi ki tanıştık bu kitabıyla.
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201613bin okunma
142 syf.
10/10 puan verdi
·
54 günde okudu
İnsan.
"Kalbin, acı çekeni görmekten zevk alma eyleminin ötesinde, yapabileceği daha kötü, daha alçak bir eylem olmasa gerek." Dikkat! Dikkat! Birazdan okuyacağınız inceleme hem somut hem de soyut olarak derin ve bayağı uzun olacaktır. Bunu bilerek okumaya başlamanız veya başlamadan burada bırakmanız sizin tercihiniz olacaktır. Müessesemiz
Merhamet
MerhametArthur Schopenhauer · Dergah Yayınları · 2007274 okunma
CODA
"Film, işitme engelli bir ailenin, işitme engeli olmayan genç kızının yaşadıklarını konu alıyor. Zaten film de adını (Children Of Deaf Adults - İşitme Engelli Ebeveynlerin Çocukları) buradan alıyor. Genç kızımız, içine doğduğu bu sessiz dünyada bir yandan ailesinin ekmek teknesi olan balık tutmaya yardım ederken bir yandan da okulda, kendindeki müzik yeteneğini keşfediyor... Düşünün; Müthiş bir sesiniz var, fakat aileniz o güzel sesinizi hiç duyamıyor..." Film de yer yer duygulancağınız yerler olacak özellike babasıyla olan sahneleri duygulandırmıştı beni. İnsan sürekli kullandığı bir duyunun farkında bile olmuyor bazen, sıradanlaşıyor ama bazı insanlar asla bizim sıradan yaptığımız şeylere ulaşamıyor nasıl bir his olduğunu bilmiyor... Empati duygunuzu geliştirecek farkındalık kazandıracak bir film müzikle de ilgili olması ayrıca dikkat çekebilir. 1.50 saatlik bir süresi var bir akşam izlenilir. Puanım : 8/10
505 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.