Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan" Yahya Kemal Beyatlı/Sessiz Gemi
Aynı gemide seyahat ettiğine inananlar, gemi dahilinde yapılacak bazı tadilatı yeterli sayıyor ve fakat geminin ulaşmak istediği hedefin değişmesi konusunda sessiz kalıyorsa, bu, açıkça, diş biledikleri kaptanla aynı gayeye ortak çıktıkları anlamına gelir. Böyle bir amaç gütmeseler bile...
Sayfa 16 - İz yayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
Ve sessiz ordularla gelseydi uyuyanlar Ve gitseydi âlemden ölüm renkli dumanlar Ve Furkan aydınlığı kuşatsaydı ülkemi Ve irfan denizine yelken açsaydı gemi Ve bitseydi ıstırap Can harap; cânân harap Yetiş imdada ya Râb
Sayfa 84 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Yahya Kemal-Sessiz Gemi
"Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol."
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Bîçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son mâtemidir bu! Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmiyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden...
Nerde bir sevda kelimesi
Şu gördüğünüz masaya bir aşk şiiri yazmak için oturmuştum sevgili insanlar muhterem konuklarım Pazenle kaplama parmaklar Elele tutup denizlerin üstüne basarak Dalgaları mahcupluk duvarlarını aşarak Bir aşk şiiri biçimlemek için başlamıştım. Deyin ki resitalim Çekiştiriyor bıyıklarımı yakalarımı Konfeksiyoncu kızlar Nasıl bilebilirler kimin nasıl
Sayfa 458Kitabı okudu
Reklam
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rüyalarımda gördüğüm ölmüş insanlar, eski aziz, parlak hallerine benzemeyen şekilde sessiz, dertli ve tuhaf şekilde kederlidir. Onları, bu dünyada var oldukları sırada hiç gitmedikleri ortamlarda, hiç tanışmadıkları bir arkadaşımın evinde izlemek beni şaşırtmaz. Ölüm bir ayıpmış, utanç verici bir aile sırrıymış gibi, bir köşede yere bakarak otururlar. Ölümlülük böyle zamanlarda -rüyalarda- değil, büyük neşe ve başarı anlarında, bilinç en yüksek terasına çıkmışken, bir gemi direğinden, geçmişten ve geçmişin kalesinden, kendi hudutlarının ötesine bakma şansını yakalar. Ve sisin içinde fazla bir şey görmek mümkün olmasa da, insan bir şekilde, doğru yöne baktığını hissedip mutlu olur.
SESSİZ GEMİ Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli, Günlerce siyâh ufka bakar gözleri nemli, Biçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayâtın ne de son mâtemidir bu! Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmiyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Bir gemi gördüm Yağmurları sesini Sessiz durgun akşamlarda duydum En güzel aşklardır uzak yaşamlar Ya yakından nefes alıp hissettiğimiz yaşamımız
Reklam
Şeyh Galib’in, “Güm güm öter âsmân sadâdan/Güm-geşte zemîn bu mâcerâdan” beytinde gök gürültüsü ilk mısrada “güm güm” kelimeleriyle taklit edildiği gibi ikinci mısraın ilk kelimesi olan ve “kaybolmuş” mânasına gelen “güm-geşte”nin ilk hecesi de gök gürültüsünü hatırlattığı için gizli ve sanatkârane yapılmış taklidî âhenge bir örnektir. Nâmık Kemal’in “Vatan Kasidesi”ndeki, “Hakk’a doğru duralım er kişi niyyetine!” mısraındaki “er” kelimesinin uzunca okunması, cenaze namazı kıldıran imamın sesini andırmaktadır. Yahya Kemal’in “Sessiz Gemi” şiiri de âhenkli ifadenin güzel bir örneğidir: “Artık demir almak günü gelmişse zamandan/Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan”. Burada şair bir geminin kalkışını, demir alışını aruz vezninin de yardımıyla okuyuculara derinden hissettirmektedir.
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli, Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Sayfa 259Kitabı okudu
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu! Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmiyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden, Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Taş kalbine kimse dokunmadığı gibi güzel ellerini de kimse görmüyor. Bir kez daha, ölesiye sessiz.
Ve sessiz ordularla gelseydi uyuyanlar Ve gitseydi âlemden ölüm renkli dumanlar Ve Furkan aydınlığı kuşatsaydı ülkemi Ve irfan denizine yelken açsaydı gemi Ve bitseydi ıstırap Can harap; cânân harap Yetiş imdada ya Rab
911 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.