Sessiz Gemi
Dünyada sevilmiş ve sevilen nafile bekler Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler Bir çok gidenin her biri memnun yerinden, Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Sayfa 51
Garip bir sessizlik vardı. Koca bina, her şeyi inkar eden bu sessizliğin içinde, ölü bir suda çalkalanan bir gemi enkazı gibi sessiz sadasız yüzüyordu.
Reklam
Gemi Kazası
Kaptan kamarasına inip iki dirhem bir çekirdek giyiniyor. Aşağıda askerler sessiz. Onbaşı bile gülmüyor... O sırada papaz omuzunda ayin şalıyla çıkageliyor: ''Diz çökün evlatlarım!'' Herkes emre uyuyor, dua başlıyor. Derken korkunç bir sarsıntı. Çığlıklar... Her şey bir anda bitiyor...
Sayfa 31 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Gelipte bizi beklemeyen gemi, bizim gemimiz olamaz ki zaten. Hem gemi’nin gerçekte ne olduğunu bilenler geminin gelmesinden şüphe duymazlar. İsmail Abi’nin babası hasta yatağındayken oğluna söz veriyor, bekle geleceğim diyor. O kadar hasta ki henüz küçük bir çocuk olan İsmail babasından alınmak zorunda kalınıyor. Yıllar geçiyor. Hasta yatağında tek başına kalan o babanın akıbetini hepimiz biliyoruz. Peki buna rağmen nasıl oğluna söz veriyor, nasıl geleceğini söyleyip oğlunu böylesine büyük bir umuda bağlı bırakıyor ? Çünkü bir gemi var ki herkesin limanına uğrar o. Yahya Kemal’de anlatır onu. Şair “Sessiz Gemi” diyor ona. Babası ben gemide olacağım diyor son sözlerinde. El sallayacağını söylüyor hergün. Bunları anlatırken benim gibi herkesin de aklına Cennet’ten bize el sallayan, kaybetmiş olduğumuz sevdiklerimiz geliyor. Babası hiç ineceğini söylemiyor ama gemiden. İki damla göz yaşı düşüyor. Ölümün, gemi olduğu gerçeği acıtıyor içimizi.
İşte, 1 Kasım 1958'de ölen şair Yahya Kemal de bir devrin temsilcisidir. Atatürk'ün kendi kitaplığında güzel ciltlenmiş türlü edebi eserler vardı. Bunları zaman zaman özel toplantılarında getirtir ve iyi okuyanlardan dinlerdi. Atatürk, bunları Yahya Kemal'in kendisine satın aldırdığını söylerdi. Ben Yahya Kemal'i 1933 yılından sonra tanıdım. O, kendi şiirlerini ne güzel bir ahenkle okurdu! Hele, Fransız şairlerinden Victor Hugo'nun eserlerini okuduğu vakit, içten duygularını ne güzel belirtirdi. Atatürk, onun sesinden gerek Fransız şiirlerini, gerekse şairin kendi şiirlerini dinlemekten pek çok zevk duyardı. Yahya Kemal Beyatlı, geniş kültür sahibi, duygulu, şiirde üstün kudretli idi. Onun "Sessiz Gemi"si son durağına Rumelihisarı'nda demir attı. Arkasından onu anan, öven yazılar çıktı, daha da çıkacaktır.
Sayfa 397 - İş Bankası Kültür Yayınları
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu. Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki,giden sevgililer dönmeyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Reklam
925 öğeden 601 ile 610 arasındakiler gösteriliyor.