"Siz ölümün sırrını bilmek istiyorsunuz. Ama onu hayatın kalbinde aramadıktan sonra nasıl bulabilirsiniz ki? Gözleri geceyle sınırlanmış ve gündüzleri kör bakan baykuş, aydınlığın gizeminden peçeyi kaldıramaz. Ölümün ruhunu gerçekten kavrayabilmek istiyorsanız, kalbinizi tam anlamıyla hayatın kendisine açın. Çünkü hayat ve ölüm, tıpkı nehir ile deniz gibi, birdir. Tutkularınızın ve umutlarınızın derinliklerinde öteye dair sessiz bilginiz yatar."
Sayfa 139
“Ve bir balık gibiyim hep ey ümit, ey hayat Gökle deniz arası bir oltada!”
Reklam
“Beklermiş ölüm ilk görklü çiçeğinizi 60 yıl Kaçıncı çiçeğimde benim sıram bilmem Puya’lar?”
“Kelimeler, bir yazarın dökemediği sessiz gözyaşlarıydı. Yalanlar, bir tiyatro oyuncusunun maskesinin arkasına sakladığı sessiz çığlıklarıydı. Renkler, bir ressamın paletine koyup, tuvalin üzerine bıraktığı sessiz izleriydi. Ve insan, en çok arkasına saklandığının önününde korkusuzca dikilirdi.”
Ziller Çalacak
Sonra bir gün zil çalacak yine, Hiç kimseler, kimsecikler duymayacak... Ne sınıflar, ne iskeleler, ne istasyonlar, ne siz... Tâ içimden birisi kalacak oralarda... Ben gideceğim.
Gül Şiir
Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlıgın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak isterim, hangi
739 öğeden 481 ile 490 arasındakiler gösteriliyor.