Kimse düşlerine yetişemez ve kimse geçemez gerçeğini bir adım bile; bu yüzden sıkıntı verir zaman, kısa kalır, sonsuz olur, insanın küçücük ömrünün karşısında.
Biz daha önce de dediğimiz gibi kesin bir surette inanıyoruz ki artık insanlık Allah'a dönüyor, onun hayat sistemine sığınıyor. Yine kesin olarak inanıyoruz ki istikbal bu dinin olacaktır!
Sevgili Dost,
Aristo'nun tabiriyle, "Birbirlerine hoş ve faydalı görünmedikleri gün birbirlerini artık sevmeyen, dostlarla ne işimiz var.
Bizim, peygamberi ısırmasın diye ayağını yılan deliğinin üstüne kapatan Ebu Bekir'imiz, suikastı haber alınca peygamberin yatağına yatan Ali'miz var. Son yudum suyu birbirlerine gönderip susuz şehit olan sahabilerimiz var.
Bizim, “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız", “Sizden biriniz kendisi için sevdiğini Müslüman kardeşi için de sevmedikçe (istemedikçe) gerçek mümin olamaz", "Size aranızdaki sevgiyi artıracak bir şey söyleyeyim selamlaşınız", "Hediyeleşin ki aranızdaki sevgi artsın,”
diyen bir peygamberimiz var. "Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz," diyen
Yunus'umuz, düşmanın attığı taştan değil, dostun attığı gülden incinen Hallac-ı Mansur'umuz var.