128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba Bugün sizlere Zeynep Kar kaleminden Kaybolan Baharımın Güncesi adlı kitabı ile geldim. Yazarımızın kalemini çok sevdim,ilk sayfasından son sayfasına kadar sizi alıp götürüyor.Samimi,sade,akıcı diliyle sizinle sohbet eder gibi dertleşir gibi ilerliyor. Kitabın isminden de anlamışsınızdır,günlük-anı türünden yazarımızın gönlünden geçenleri tarih tarih kalem dökmesi,aralarda yine tarih tarih yazdığı şiirleri paylaşmış bizimle ve o kadar güzel yazmış ki içinden geçenleri bazı satırlarda kendimi düşündüm,sanki benim de duygularıma hissettiklerime tercüman olmuş,satırlara dökmüş gibiydi ve her bir satırını okurken gönlüme huzur verdi.Her bir satırın altını çizmek istedim ve her satırı tekrar tekrar okunasıydı. Güzel yüreğinize,emeğinize sağlık kaleminiz daim olsun. Ben de çok istemiştim günlük ya da anı defteri tutmayı ama hiç cesaret edemedim,neden onuda bilmiyorum hissettiklerimi,üzüntülerimi mutlulukları aslında içimdeki mevsimleri yazmayı isterdim bu yüzden başkalarına da ilham olduğunuz cesaret verdiğiniz için ve bizlerle paylaştığınız için sizi ayrıca tebrik ediyorum. “ Bugün kimselerin hüznümü duymadığını fark ettim. Ve vazgeçtim kendimi anlatmaktan…” “ İnsan ya Allah’ın ilmiyle ya da imtihanla tekamül olurmuş. İlimle uğraşırsan imtihanın olmaz,dünyayla uğraşırsan imtihanın bitmezmiş.” “ Öyle hazırmış ki herkes kendisinden olmayanı cehenneme göndermeye…” “ Sükutun nabzını dinliyorum Evrenin hiç dinmeyen fon müziği Sessizliğin o muhteşem ahengini Şahsiyetimizden yola çıkıp Zat-ı Bari’ye açılan Bir kapı olan sessizliği”
Kaybolan Baharımın Güncesi
Kaybolan Baharımın GüncesiZeynep Kar · Kalkan Matbaası · 202325 okunma
123 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Merhaba. Bir diğer okuduğum kitap Ramazan Dikmen'in Afife Ablanın İncileri öykü kitabı yazarla tanışma kitabım oldu. Post-modern türünde 14 öyküyü içinde barındıran samimi bir üslupla kaleme alınmıştır. Hayatın içinden, bizden hayat hikâyelerinin olduğu çokça tanıdık öykülerle dolu. Kişi psikolojisini de etkileyici bir biçimde okuyucuya
Afife Ablanın İncileri
Afife Ablanın İncileriRamazan Dikmen · Hece Yayınları · 19981 okunma
Reklam
368 syf.
6/10 puan verdi
Okumayın Okutmayın
Sessizliğin peşinde - Jane Casey Selam Yine maalesef yazarin karakterin içinden geçtiği bir kitabı okudum...Maeve kendi ailesini bu kadar hayatina karıştırmıyorken Derwent bunu yapınca önce tepki verse de sonra affediyor ve üstüne hoşlanmaya basliyor??? Yani ilk kitaptaki Maeve bunu söylesek gülerdi. Gerçekten şaka gibiydi. Maeve Rob'u bile 2-3 kitapta anca kabul etti hoşlandığımdan ama gel gelelim iş derwente gelince hemen anladi kabullendi ??? Ben burada karakterlere de kızmıyorum bu arada yazara kızıyorum. Maeve ve Derrwent yapacaksa 10 kitap içinde o kadar fazla anı vardı ki. Ya en başta Robb ile yapmayacaktı ya da Derwenti daha sevilir sahnelerini daha alti dolu yapacaktı. Geç kaldığı için bu kitaba sığdırmaya çalışmış ama olmamış. Polisiye kismi iyiydi en azından... Tabii çok büyük bir şey beklemeyin yine tahmin edilebilirdi ama bağlantısı falan güzeldi işte. Seriye büyük beklentilerle başladım ama bir kaç kitabı dışında o kadar da iyi olmadığını görüyorum.. Son çıkacak kitabı bile alip almama konusunda kararsızım. Böyle hayal kırıklığına uğramayı hakketmemistim ya.. Yani o ilk kitapta okuduğum Maeve ile şuan ki arasında o kadar fark var ki yani bir yazwr bir karakterin içine anca bu kadar edebilir. Tebrik etmek lazim büyük başarı. Eminim çok daha kaliteli polisiye yazarlar vardır bu seriyi almak okumak yerine başka seriye para verin.. Bu 6 puanı da polisiye kısmına veriyorum bağlantısı güzeldi diye. Geri kalan kısmı benden puan almayı hakketmiyor.
Sessizliğin Peşinde
Sessizliğin PeşindeJane Casey · Olimpos Yayınları · 2021360 okunma
172 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Yarım yüzyıllık bir ortak yaşantı sonunda babam ve annem, kader bir yanıt almaksızın ailemizin kapısını çaldıkça birikmiş olan -evladiyelik- büyük bir sessizlik hazinesi bıraktılar bana. Bunun içindir ki, onlar tarafından devşirilmiş hayat boyun­ ca, bu sessizliğin kendi kaynaklarını araştırmak ve ailemin 1926'dan 1976'ya kadar tastamam bir yarım yüzyıllık Balkanlar tarihini simgeleyen öyküsünü, oradan fışkıran bilinmedik söz­ cükler yardımıyla yeniden oluşturmak görevi bana düşüyordu. Babamın ölümünden sonra, onun kitaplarına el sürmeyi gö­ ze alamadım yıllarca. Paha biçilmez yazmalar, yaprakları sarar­ mış eserler, dünyanın dört bir yanından gelen ciltler, babamın onlara kitaplığında verdiği düzene göre yaşamaya ve yüce an­ lamlarını (bir ışık demeti gibi) yaymaya devam ettiler böylece. Bununla birlikte, yıllar boyunca, ilk hatıralarım silikleşir­ ken, babamın kitaplarının düzenini altüst etmeye başladım. Ki­ taplığından aldığım bir eseri, farkında olmaksızın, bir başka ye­ re koyuyordum ve koyduğum yeri bir daha asla bulamadığım için, sonunda, babamın, kitaplığında korunmasını istemiş oldu­ ğu sıralamaya ihanet ettim. Bir gün, babam düzeni bozulmuş ciltlerden birinin içinden seslendi bana. O zaman, bir sis bürüdü belleğimi. Vaktiyle ki­ tapları arasında korunmuş olan düzeni arıyormuş gibi hayal et­ tim onu. Yeri değiştirilmiş kitaplarından her birini, ancak ara­ dığı yerde bulmuş olunca okumaya başıayacağını anladım.
Babamın Kitapları
Babamın KitaplarıLuan Starova · Yapı Kredi Yayınları · 2007109 okunma
8/10 puan verdi
Gecenin Hikâyesi - Amelya ~ Nagihan Gökçe Kabal "Benim kafamın içindeki şeytanlar da ölmüştü ama alnımda koparılmış boynuzların yarası varmış gibi hissediyordum." Karanlığın içinde bir şey hissetti. Bir kaşıntı. Bir geri çekilme. Korku. Sanki kimse ona elini uzatmamıştı. Bir ses duydu Maya. Öylece titrek ve karanlığın sessizliğin
Gecenin Hikayesi - Amelya
Gecenin Hikayesi - AmelyaN. G. Kabal · Martı Yayınları · 2023478 okunma
218 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yarın Kurşuna Dizilecek Gibi
İnsanın özüne, sancılar içinde dönmeye çalışmasının öyküleri bunlar... Öykülerdeki karakterler varoluşun farklı farklı uçlarına tutturulmuş ve karakterlerin her biri bu felsefeyi ayakta tutuyor gibidir. Bunlar, varoluş zincirinin halkaları gibidirler. Kitap her ne kadar ilk öyküden ismini alsa da diğer öykülerde de fiziki olarak bulunmayan bir duvar vardır. Kimi bu duvarı zihninde kurmuş, kiminin de zihnine bu duvarlar kurulmuştur. Ölümden hemen önce varlığın sorgulanma biçimi, anlamsızlık duyma, aynı zamanda da anlam yükleme arayışı içerisinde bir bulantı evresi... Diğer öyküler her ne kadar farklı durumlar barındırsa da insanın bir öz kurması ve toplumla yaşanan savaşı kapsamaktadır. Yan karakterleri, toplumsal çevreyi, toplumun psikolojik yapısını; varlık ve yokluk arasında giden insanın soyutlanmışlığı ile kesiştiren bu öyküleri beğendiğimi söylemeliyim. Karakter analizleri ve ruhsal çatışmalar varoluş felsefesi temelinde daha da derinleşmiş ve işin içinden çıkılmaz bir hâl almıştır. İşin içinden çıkmak istenmez belki de. "Ben kimim?" sorusu sorulur ve derin bir sessizlik... İşte o sessizliğin içinde cevap: Hiç. Her karakter kendini arar ve yıpranır da yıpranır. Ne kadar varlığını düşünse o kadar yok olur aslında. Yaşamlar, ölümler, anılar... Hepsi havada kalır. Yokluk onları da alır içine. İyi okumalar.
Duvar
DuvarJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 20183,468 okunma
Reklam
312 syf.
·
Puan vermedi
Furuğ Düşünüyorum da insanlığın, kadınların çektikleri.. Farklı zaman dilimleri, farklı kadınlar fakat çekilen acı ortak, suçları ise sadece, "Kadın olarak dünyaya gelmek". İşte onlardan birisi de İranlı şair "Furuğ Ferruhzad" O'nun kendini ifade edebildigi ve belkide susturulmuş sesini Dünya’ya duyurmaya calistigi tek dostu 'Kâğıt ve kalemiydi.' Yaşarken ruhu öldürülen ve duyguları katledilen birçok kadının sesi oldu. "Karmaşık bir ruhum ben." Şimdi herkes onu tanıyor, yaşadıklarına , hissettiklerine ortak oluyor. 1934 doğumlu Furuğ Ferruhzad, iran'da Sah'in hüküm sürdügü zamanlarda doğdu. Kadinlarin neredeyse hiçbir haklarının olmadığı, erkeklerin kölesi sayıldığı bir dönemde yaşadı. Evlere hapis dünyadan izole bir yaşam ve sanırım en önemlisi de kalpleri kafesteydi; "Kadınların hissetmesi yasak!" İşte böylesine sessizliğin ve hissizliğin içinden gelip kadınların da duygularını yaşamaya, nefes almaya, sevmeye ve sevilmeye ihtiyaçlarının olduğunu haykırdı. Şiirlerinde İranlı şair Ömer Hayyam’ın etkileri görülmektedir. Şiir seven herkese tavsiye ederim. İffetsiz damgası yiyen bendim Haksız kınamalara gülüp geçen bendim Kendi varlığımın sesi olmaya yeltendim Gel gör ki KADIN'dım.
Rüzgâr Bizi Götürecek
Rüzgâr Bizi Götürecek
Furuğ Ferruhzad
Furuğ Ferruhzad
Rüzgâr Bizi Götürecek
Rüzgâr Bizi GötürecekFuruğ Ferruhzad · Yapı Kredi Yayınları · 20231,591 okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Günahın Asi Kızı "Furuğ Ferruhzad"
"Tüm varlığım karanlık bir âyettir benim." ༄
Rüzgâr Bizi Götürecek
Rüzgâr Bizi Götürecek
Düşünüyorum da insanlığın doğuşundan günümüze dek nedir bu kadınların çektikleri.. Farklı zaman dilimleri, farklı kadınlar fakat çekilen acı ortak, suçları ise sadece, "Kadın olarak dünyaya gelmek". İşte onlardan birisi de İran'lı şair
Rüzgâr Bizi Götürecek
Rüzgâr Bizi GötürecekFuruğ Ferruhzad · Yapı Kredi Yayınları · 20231,591 okunma
302 syf.
8/10 puan verdi
·
109 günde okudu
Herkese merhaba. Mavi Saçlı Kız kitabıyla geldim bugün. Kitapta Burçak’ın günlüğünden 1993-1995 yıllarına ait kısımlar daha fazlaydı. Yeri geldi yazdığı günlük yazılarını okudum. Yeri geldi her yaşındaki anıları ve gittiği yerlerdeki anıları okuyup fotoğraflarını gördüm. Yeri geldi ailesinin onun için yazdığı şiirleri ve düşünceleri okudum. Çok
Mavi Saçlı Kız
Mavi Saçlı KızBurçak Çerezcioğlu · Yapı Kredi Yayınları · 201611,7bin okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Japon klasiklerinden 14. kitap Anladığım kadarıyla üniversitede görev yapan bir doktorun yazdığı, anı ve günlük tarzında bir eser. Japonya'ya atılan atom bombasının ve savaş alanının içinden olayları gün yüzüne çıkarıyor. Okurken tasvir edilen insan cesetlerini görüyormuşsunuz gibi oluyor, sanki bombanın sıcak havası yüzünüze işliyor, canlıya dair hiçbir yaşam belirtisi olmayan bombanın yakın alanlarındaki sessizliğin çığlığını duyuyor gibi oluyorsunuz. O umutsuzluk anında bile ülkelerini ve insanlarını kurtarmaya çalışan, kendinden önce diğer insanlar için çabalayan bir grubun duygularını yaşıyorsunuz. Ortalara doğru atom bombasının ve radyasyonunun insanlara olan etkisini tıbbi şekilde açıklamış. En son kısmında da tekrar normal yaşama dönme aşamalarını sosyolojik bağlamda kısacık da olsa açıklamış.
Nagasaki’nin Çanları
Nagasaki’nin ÇanlarıTakashi Nagai · İthaki Yayınları · 20221,011 okunma
Reklam
116 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Çocukluk travmalarının yön verdiği hayatların öyküleriyle başlıyor kitap. Beklentili insanların beklentilerine dair bir an yanıp sönen ışığın umutsuzluklarıyla devam ediyor. Hayatı bir yerinden tutmaya çalışmak, yokmuş gibi davranılmak, acının gizlenme zorundalığı. Ötekilerin herkesten fazla mücadele içinde geçen hayatlarından kesitler yansıtıyor. Yalçın Tosun’un kahramanları kırılgandırlar, kaybedendirler. Farklı cinsel kimlikleri, ihmal edilmişliğin acısını çıkararak cesur ve kuvvetli kalemiyle sessizliğin içinden geçerek var ediyor. Satırlardaki şefkat hep hissediliyor. Kitapta en sevdiğim öykü Madam Marini’nin Tamamlanmış Bir Resmi oldu.
Peruk Gibi Hüzünlü
Peruk Gibi HüzünlüYalçın Tosun · Yapı Kredi Yayınları · 2018833 okunma
321 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Herkese merhaba Bugün sizlere @b.e.t.i.k.e.v.i moderatörlüğünde okuduğumuz
Ephesus Yayınları
Ephesus Yayınları
'ndan çıkan
Haticenur
Haticenur
yazarımız kaleme aldığı #mancevreni kitabında bahsedeceğim Bana özgürlüğün ne olduğunu sorsanız; özgürlük, düşünebilen varlığın arzuladığı ve yapmak istediği her şeydir, derim. Geçmiş ve gelecek arasında gizemli bir
M.A.N.C. Evreni
M.A.N.C. EvreniMusa Akkaya · Ephesus Yayınları · 202242 okunma
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.