128 syf.
·
Not rated
Pavese’nin intiharına dek iz sürdüren, tezerin de yaşam ve "öteki" arasındaki boşlukta sallanmalarının geliş gidişlerini anlatan bir kitapla karşı karşıyayız.Pavese’nin ardı sıra iz süren karanlık bir anlatı.Belki de bir parça aydınlığa çıkmak için bir parça kararmak gerek kim bilir.Bu bana Sylvia Plathin kitabında geçen sözleri
Yaşamın Ucuna Yolculuk
Yaşamın Ucuna YolculukTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 202112.1k okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Günahın Asi Kızı "Furuğ Ferruhzad"
"Tüm varlığım karanlık bir âyettir benim." ༄
Rüzgâr Bizi Götürecek
Rüzgâr Bizi Götürecek
Düşünüyorum da insanlığın doğuşundan günümüze dek nedir bu kadınların çektikleri.. Farklı zaman dilimleri, farklı kadınlar fakat çekilen acı ortak, suçları ise sadece, "Kadın olarak dünyaya gelmek". İşte onlardan birisi de İran'lı şair
Rüzgâr Bizi Götürecek
Rüzgâr Bizi GötürecekFuruğ Ferruhzad · Yapı Kredi Yayınları · 20231,683 okunma
Reklam
76 syf.
9/10 puan verdi
"Sessizliğin, yalnızlığın, ele gelmezliğin ve gizin gölgeleriyle acılı bir şekilde delik deşik olmanın girdaplarına sürükleyişini nasıl anlatabiliriz?" diyor yazar ve bahsediyor. Kırgınlık; insanın kendi içinden çıkılamayacak karanlık dehlizlerinde gezinmek bazen kaybolmak bazen ise var olmak, kendini bulmak ya da yok olmaktır. İçe göçüştür kırgınlık. Sessizce isyan etmektir hayat karşısında.
Şu Bizim Kırılganlığımız
Şu Bizim KırılganlığımızEugenio Borgna · Yapı Kredi Yayınları · 2018668 okunma
400 syf.
·
Not rated
Sarah Prineas “Kül ve Diken / Ash & Bramble”..Bunca tecrübeme rağmen, kitapçıya girdiğimde, sırf ismine ya da şık kapağına kapılıp, çocuk gibi heyecanlanıp, kitap alabiliyorum.Var işte her insan kadar zaafiyetlerim Nitekim @yabanciyayinlari baskısı kitaba otuz beş lirayı mızıldana mızıldana verip, yine adına kapağına kapılıp
Kül ve Diken
Kül ve DikenSarah Prineas · Yabancı Yayınları · 2018130 okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Japon klasiklerinden 14. kitap Anladığım kadarıyla üniversitede görev yapan bir doktorun yazdığı, anı ve günlük tarzında bir eser. Japonya'ya atılan atom bombasının ve savaş alanının içinden olayları gün yüzüne çıkarıyor. Okurken tasvir edilen insan cesetlerini görüyormuşsunuz gibi oluyor, sanki bombanın sıcak havası yüzünüze işliyor, canlıya dair hiçbir yaşam belirtisi olmayan bombanın yakın alanlarındaki sessizliğin çığlığını duyuyor gibi oluyorsunuz. O umutsuzluk anında bile ülkelerini ve insanlarını kurtarmaya çalışan, kendinden önce diğer insanlar için çabalayan bir grubun duygularını yaşıyorsunuz. Ortalara doğru atom bombasının ve radyasyonunun insanlara olan etkisini tıbbi şekilde açıklamış. En son kısmında da tekrar normal yaşama dönme aşamalarını sosyolojik bağlamda kısacık da olsa açıklamış.
Nagasaki’nin Çanları
Nagasaki’nin ÇanlarıTakashi Nagai · İthaki Yayınları · 20221,067 okunma
156 syf.
·
Not rated
Sessizliğin Sesi Olan Şair
Ritsos, Yunan şiirinin en önemli isimlerindendir. Gündelik yaşam, sıradan şeyler, günlerin sessizliği gibi; yaşamın içinden küçük detaylar var şiirlerinde. Yunanistan'ın halk hareketlerinde yer almış, tutukluluk ve sürgün dönemi yaşamıştır (1967-1970). Bunun yanısıra, verem nedeniyle sanatoryumda yatmıştır. Belki de bu yüzden şiiri bu kadar sessiz ve telaşsız. Okurken, bir "Theo Angelopoulos" filmi izliyormuş hissine kapıldım. Sonsuz bir sessizlikte zamanın durması gibi. Yaşamın sıradanlığını, içsel bir konuşma tadında okudum her satırda. Ayrıca şiirleri onlarca dile çevrilmiş. Kendisi de, Nazım Hikmet şiirlerini Yunanca'ya çevirmiş, bununla da kalmayıp bir şiir yazmış Nazım'a. Şiirde ikilinin dostluğunun yansımasını görmekteyiz. Bu büyük şairi herkesin okumasını ve tanımasını isterim. Keyifli okumalar.
Umarsız Penelope ve Başka Şiirler
Umarsız Penelope ve Başka ŞiirlerYannis Ritsos · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200210 okunma
Reklam
368 syf.
6/10 puan verdi
Okumayın Okutmayın
Sessizliğin peşinde - Jane Casey Selam Yine maalesef yazarin karakterin içinden geçtiği bir kitabı okudum...Maeve kendi ailesini bu kadar hayatina karıştırmıyorken Derwent bunu yapınca önce tepki verse de sonra affediyor ve üstüne hoşlanmaya basliyor??? Yani ilk kitaptaki Maeve bunu söylesek gülerdi. Gerçekten şaka gibiydi. Maeve Rob'u bile 2-3 kitapta anca kabul etti hoşlandığımdan ama gel gelelim iş derwente gelince hemen anladi kabullendi ??? Ben burada karakterlere de kızmıyorum bu arada yazara kızıyorum. Maeve ve Derrwent yapacaksa 10 kitap içinde o kadar fazla anı vardı ki. Ya en başta Robb ile yapmayacaktı ya da Derwenti daha sevilir sahnelerini daha alti dolu yapacaktı. Geç kaldığı için bu kitaba sığdırmaya çalışmış ama olmamış. Polisiye kismi iyiydi en azından... Tabii çok büyük bir şey beklemeyin yine tahmin edilebilirdi ama bağlantısı falan güzeldi işte. Seriye büyük beklentilerle başladım ama bir kaç kitabı dışında o kadar da iyi olmadığını görüyorum.. Son çıkacak kitabı bile alip almama konusunda kararsızım. Böyle hayal kırıklığına uğramayı hakketmemistim ya.. Yani o ilk kitapta okuduğum Maeve ile şuan ki arasında o kadar fark var ki yani bir yazwr bir karakterin içine anca bu kadar edebilir. Tebrik etmek lazim büyük başarı. Eminim çok daha kaliteli polisiye yazarlar vardır bu seriyi almak okumak yerine başka seriye para verin.. Bu 6 puanı da polisiye kısmına veriyorum bağlantısı güzeldi diye. Geri kalan kısmı benden puan almayı hakketmiyor.
Sessizliğin Peşinde
Sessizliğin PeşindeJane Casey · Olimpos Yayınları · 2021383 okunma
312 syf.
·
Not rated
Furuğ Düşünüyorum da insanlığın, kadınların çektikleri.. Farklı zaman dilimleri, farklı kadınlar fakat çekilen acı ortak, suçları ise sadece, "Kadın olarak dünyaya gelmek". İşte onlardan birisi de İranlı şair "Furuğ Ferruhzad" O'nun kendini ifade edebildigi ve belkide susturulmuş sesini Dünya’ya duyurmaya calistigi tek dostu 'Kâğıt ve kalemiydi.' Yaşarken ruhu öldürülen ve duyguları katledilen birçok kadının sesi oldu. "Karmaşık bir ruhum ben." Şimdi herkes onu tanıyor, yaşadıklarına , hissettiklerine ortak oluyor. 1934 doğumlu Furuğ Ferruhzad, iran'da Sah'in hüküm sürdügü zamanlarda doğdu. Kadinlarin neredeyse hiçbir haklarının olmadığı, erkeklerin kölesi sayıldığı bir dönemde yaşadı. Evlere hapis dünyadan izole bir yaşam ve sanırım en önemlisi de kalpleri kafesteydi; "Kadınların hissetmesi yasak!" İşte böylesine sessizliğin ve hissizliğin içinden gelip kadınların da duygularını yaşamaya, nefes almaya, sevmeye ve sevilmeye ihtiyaçlarının olduğunu haykırdı. Şiirlerinde İranlı şair Ömer Hayyam’ın etkileri görülmektedir. Şiir seven herkese tavsiye ederim. İffetsiz damgası yiyen bendim Haksız kınamalara gülüp geçen bendim Kendi varlığımın sesi olmaya yeltendim Gel gör ki KADIN'dım.
Rüzgâr Bizi Götürecek
Rüzgâr Bizi Götürecek
Furuğ Ferruhzad
Furuğ Ferruhzad
Rüzgâr Bizi Götürecek
Rüzgâr Bizi GötürecekFuruğ Ferruhzad · Yapı Kredi Yayınları · 20231,683 okunma
302 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 109 days
Herkese merhaba. Mavi Saçlı Kız kitabıyla geldim bugün. Kitapta Burçak’ın günlüğünden 1993-1995 yıllarına ait kısımlar daha fazlaydı. Yeri geldi yazdığı günlük yazılarını okudum. Yeri geldi her yaşındaki anıları ve gittiği yerlerdeki anıları okuyup fotoğraflarını gördüm. Yeri geldi ailesinin onun için yazdığı şiirleri ve düşünceleri okudum. Çok
Mavi Saçlı Kız
Mavi Saçlı KızBurçak Çerezcioğlu · Yapı Kredi Yayınları · 201611.8k okunma
208 syf.
·
Not rated
Beckett Üçlemesi (Molly-Malone Ölüyor-Adlandırılamayan) Bir ses var içimde benim sesim mi yok değil bu başka birinin sesi, devamlı yazmamı söylüyor, o ne derse onu yazıyorum ben. Sadece yazmak, sadece söz var gerisi gereksiz bir takım nesneler belki yazmam için gerekli nesneler sadece. Bir bedene bile ihtiyacım yok, bir ağız olsam hatta ağıza da
Adlandırılamayan
AdlandırılamayanSamuel Beckett · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2018206 okunma
58 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.