Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Göktürklerin düşmanları tarafından kıyıma uğradığı ve birkaç kişi dışında tümüyle yok olduğu dönemi konu edinen romanda,Göktürklerin Ergenekon’a gidiş öyküsünü romanın ana kahramanı Semethey’in ağzından öğreniyoruz. Elbette Semethey’in Mulan’a olan umutsuz ama sonsuz sevdasının türküsünü,Mulan Türküsü’nü de…
Karısı için adı Çargelan olan Göktürk
Kimse Üzülmese Olmuyor Değil Mi?
Ah canım Feride'ciğim...
Hayatta kendimizden başka kimsenin seçimlerine müdahil olamıyoruz, karşınızdaki insan göz göre göre "size göre" yanlış bir karar verse bile. Aslında bu oldukça güzel ve yerinde bir durum ancak insan nedendir bilinmez karışmak istiyor. Sanki "senin aklın yetersiz bırak da ben karar vereyim"
Ahmed Arifimm
Ahmed Arif ile tanıştığım ilk kitabı ve sonrasında bırakamadım başucu kitabım oldu fevkalade bir eser benim için, çok seviyorum Ahmed Arifin şiirlerini. Kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında olduğunu düşünüyorum.Bir çok şiirini ezberledim. İnce ruhlu bir yazar . Okuyacaklara keyifli okumalar dilerim.
Maviye
Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine
Rüzgarda asi,
Körsem,
Senden gayrısına yoksam,
Bozuksam,
Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık…
Bir ufka vardık ki artık
Yalnız değiliz sevgilim.
Gerçi gece uzun,
Gece karanlık
Ama bütün korkulardan uzak.
Bir sevdadır böylesine yaşamak,
Tek başına
Ölüme bir soluk kala,
Tek başına
Zindanda yatarken bile,
Asla yalnız kalmamak.
Bir sevdadır böylesine yaşamak
Bu kitabı okudum diyip buraya kaydetmek için çok bekledim. Çünkü bu kitabın okunmaktan çok yaşanmaka anlaşılacağı kanısına vardım ve sayamadığım kadar çok okudum,okurken yaşadım.
Cemal Süreya Ahmed Arif şiirleri için; "Yaşsız bir şiirdir Ahmed Arif'in şiiri. Günün değil, çağın değil, çağların "aktüalitesi"yle yoğrulur. "Künyesi Çizeli" kim bilir kaç yıldız uçurmuştur. Dirsek teması içinde bulunduğu köylülerin, yürüyerek gezdiği kasabaların arasından tarihi kalın çizgilerle görmeyi sever. Tarihi ve uygarlığı."
Zamansız bir şairden dökülen kelimelerden; her hal ve duruma uygun, duygu ve coşkuyu anlatan özel ve seçili kelimeler kümesinde yüzmekten alacağınız keyif ve zevki başka hiçbir kitaptan alıcağınızı düşünmüyorum. Çünkü zamanı ve mekanı olmayan mutlak bir şiir kitabında kendi özünüze uygun mutlaka bir satır dahi olsa bir yazı bir yaşanmışlık görüceksiniz.
Hayatıma girmek için doğru zamanı beklemiş bir yazara...
Halikarnas Balıkçısı'yla tanışmam aslında bundan 3-4 yıl önce idi. Lakin tam anlayamamış, işin özüne girememiştim. Ama geçtiğimiz yıl, kader beni onunla yeniden öyle bir tanıştırdı ki... İlk defa Ege deniziyle tanışmama denk düştü kendisi. Aldığım bir derste de kendisinden sözü edilmesi üzerine okumaya başladım Halikarnas Balıkçısı'nı. İlk olarak Mavi Sürgünü okudum, az önce de Aganta Burina Burinata'yı bitirdim ve Halikarnas Balıkçısı beni oturttu klavyenin başına.
Aganta Burina Burinata da sözü edilen toprak insanıyım ben aslında. İç Anadolu'nun çorak topraklarında yetişmiş bir bozkır çocuğuyum ben. Deniz nedir bilmem pek, zaten denizle (Ege Denizi) ilk tanışmam da 23 yaşımda oldu. Bu kitabı daha önce okusaydım Mahmut'un sevdasını anlayamaz nasıl bir sevdadır bu da canım, abartmış sanki biraz derdim ama dedim ya denizle tanışınca anladım Mahmut'u. Hem de bir bozkır çocuğu olarak anladım onu. Gördüm ki insan sevdiği şeylerden, kaderinden asla kaçamıyor...
Bir de küçükken hep merak ederdim ben aslında; deniz yanında, denizde yaşamakla bu uçsuz bucaksız çorak topraklarda yaşamak arasında ne gibi farklar vardır diye. Gördüm ki yedikleri şeyler, elde ettikleri ürünler değişse de insan aynı insan, geçim derdi aynı geçim derdi...
Her zaman kitapların hayatımızda okunmak için doğru zamanı beklediğini ve o doğru zamanda hayatımıza girdiğine inanan biriyim. Aganta Burina Burinata da, Halikarnas Balıkçısı da bunun çok güzel bir tesadüfü oldu benim için. Yine yeni yazar ve kitaplarla en doğru zamanda buluşmak dileklerimle...
Dikkat inceleme değil özettir!! Spoiler istemeyen okumasın :)
Kitap güzel bir köy ve köylü betimlemesi ile başlıyor ölüm yatağında bir baba ve farklı şehirlerde farklı hayatlar yaşayan iki oğlun birleşmesi ile devam ediyor bundan sonra yazar bize yoğun bir ölüm ve son tefekkürü yaptırıyor. Almanya’da yaşayan Avrupai hayata sahip ve zengin olan
Ben sevgiye hasretim, sevgi uzakta
"Her gün gövdemde büyüyen hüznümle
kimselerden habersiz eskiyen
yüreğimin yasını tutarım."
Hüznünü sevdiğim, hüznümü sevdiren şair. Arkadaş Zekai Özger.
Şairin nahifliği beni çok etkiledi. Kitabın her kelimesinde hüznü, yalnızlığı, acıyı kalbimde hissettim.
Keşke daha fazla yazabilseydi.
Arkadaş'ı okuyunuz.
"Ah herkes susuyor
hiç kimse bilmiyor içimin yangınını."
Lahza-2
Not: İlk kitabı okumadıysanız bu yorum spoiler içerir.
🪻İlk kitabın sonunda öğrendiği gerçeklerle Mahru tamamen yıkılır ve her şeye yeniden başlamak için başka bir ülkeye taşınır. Araya giren yıllar birbirlerine olan aşkları haricinde çok şey değiştirmiştir. Mahru artık yalnız değildir. Yanında Çakırdan bir parça vardır. Hayatının yarım yamalak düzene girdiğini düşünürken Çakır’ın hapishaneden çıktığını öğrenir üstelik Geceyi de görmek ister. Çakır’ın amacı sadece Gece'yi yanında tutmak gibi görünse de o Mahru' dan aslında hiç bir zaman vazgeçmemiştir. Üstelik aralarına giren yıllar ve sırlar birlikte olmalarına ne kadar engel olabilir ki?
🪻Beni kırk yerimden bıçaklayıp yine o kırk yeri iyileştiren Lahzam. Bir seri bir kitap ne kadar sevilirse o kadar çok seviyorum. Hümeyram her duyguyu o kadar güzel geçiriyor ki sevmemem imkansızda zaten. Öncelikle Çakır hayatım boyunca benim için en özel karakterlerden birisi olarak kalacak. O nasıl bir sevdadır ya. Her bir kelimesi içime işledi resmen. Elbette Mahru da her ne kadar kayıtsız dursa da ondan kalır yanı yok. Her bir sahnelerini aynı duygularla okudum. Ama kesinlikle kitabın en güzel sahneleri Gece ve Çakır’ın sahneleriydi. Bu kitapta Mihribanla Ferdi’yi pek fazla okuyamadığımız için mutsuz olsam da üçüncü kitapta bol bol göreceğimizi biliyorum. Sonlara doğru gerçekleri az da olsa görmüş olmamız devam kitabı için daha da heyecanlanmamı sağlıyor. Bu kitapta ilk kitaptan daha güçlü bir Mahru okumuş olsak da ben deli gibi üçüncü kitabı merak ediyorum çünkü daha da inanılmaz bir Mahru Seyhanlı okuyacağımıza inanıyorum.
Beyenmedim
Başlığı güzel arkadaşlar bir iki yeri okuyanlar anlayacaklar sadecə sevmedim hiç ben bu benim şahsi fikrim rica ederim her kesin fikirlerini güzel karşılayın belki size güzel gele bilir belki size dünyaca bir numara belkide en iyi kitap ola bilir ama sevmedim yalnız mum söndü ve sığıntı kuşu daha çok sevdim idare edecek bir kitapmı hayır bilseydim hiç okumazdım öyle dedirticek bir kitap bu benim için umarım anlamışsınız beyenen beyensin beyenmiyenede benim fikrimi hürmetler teşşekür ederim
25 yaşında nedeni anlaşılmayan beyin kanamasından ölen şair Arkadaş'ın şiirlerini, ona yazılan mektupları ve şiir incelemesini konu alan bir kitaptır kendisi.
Daha önce ismini hiç duymamıştım e-kitap olarak okudum, başka kitabı da yokmuş olsa biraz daha okumak isterdim şairi...
Şairin şiirleri çok fazla hüzün, ölüm, ironi içeriyor. Ben okurken tekrara düştüğünü hissettim ama yaşını düşününce bu şiirlerin başlangıç için iyi olduklarını söyleyebilirim.
Kitabı beğenerek okudum, size de keyifli okumalar diliyorum :)
Zor Sevdalar
Italo Calvino, aşkın bir kavuşamama serüveni olduğunu 13 farklı hikayeyle gözler önüne sermiş. Ana hatlarıyla bakıldığında bir erkekle bir kadının farklı farklı yaşantılarla bir araya gelememesini anlatsa da bireylerin iç dünyalarına çekilmesi ve yalnızlığa uzanan öyküler yer almış. İletişim sorunları ve sessizlik içerisinde varlığın derinliklerine inilmiş. Her öyküde kendimizi bulabileceğimizi düşünüyorum, farklı farklı yönlerimizle. Sevdalar, zor olduğu için sevdadır. Üzerine biraz düşünmek isterseniz okumanızı tavsiye ederim.
cevdet çaldağın da dediği gibi; vatan büyük bir aşktır, doyulmaz sevdadır.
kurtuluş savaşında batı cephesinin iki yanı adlı bu kitap pınar güven editörlüğünde bir araya getirilmiş olan cevdet çaldağ ve ibrahim ethem tuncelin kurtuluş savaşı batı cephesinde aldığı notların kitaplaştırılmış hali.
bu iki kişiden cevdet çaldağ kurtuluş savaşı sırasında batı cephesinde subay olarak görevli iken diğer kişi olan ibrahim ethem
Kurtuluş Savaşı'nda Batı Cephesi'nin İki YanıCevdet Çaldağ · İş Bankası Kültür Yayınları · 201651 okunma
Hürriyet vazgeçilmeyen tek sevdadır…
İkinci Dünya savaşında Kırım Türkü olan Sadık Bey Rus askeri olarak katıldığı savaşta, Almanlara esir düşmüş bir müddet esir kamplarında yaşadıktan sonra Türkistan’ın bağımsızlığı uğruna Alman ordusuna katılmış ve Alman ordusu için savaşmış, Türkistan’ın hürriyeti hayaliyle yaşamış, birçok arkadaşını bu savaşta kaybetmiş kendisi de büyük zorluklar yaşamıştır. Bu savaşta Polonyalı Marya’ya olan aşkı ve Türkistan’nın hürriyet kavuşması ümidi Sadık Beyi hayatta tutmuştur…
Genç Werther'in Acıları
İmkansız aşk aşkın en çetin hali
Yaşamayan bilmez nasıl olur melali
Melankolik ve alkolik bir çok insan
Depresyonun en derin kuyularında geçer zaman
Kuruyan bir çiçek gibi solar gider an be an
Hayatın iki boyutu var biri dış diğeri iç dünya
En çıkarsız ve samimi sevdadır bu hülya
Bugün olmadı ama yarın için ol ümitvar
Tecrübedir yaşam sabredelim ey yâr
Aşık gezer diyar diyar
Sönmez içindeki ateş gezse neye yarar
Şüphelerle dolu gönül bikarar
Yine de her yerde sevdiğini arar
