"Gerçek liderlik de budur zaten, halkını mutlu kılmaktır."
Sayfa 310 - Everest Yayınları
Savaşa rağmen büyüyor çocuklar...
Sayfa 286 - Everest Yayınları
Reklam
"Sapık adamların iktidar hırsından kaynaklanıyor kötülükler." ... "Hep öyle olmuyor mu? Bir deli çıkıyor, dünyayı karmakarışık ediyor."
Sayfa 238 - Everest Yayınları
"Hiç bitmeyen bir çileydi Boşnakların dramı..."
Sayfa 28 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Acılar zaten hiç dinmezdi dünyanın bu bölgesinde. İkinci Cihan Savaşı dünyayı kavurduğu zaman da, Balkanlar'da en büyük acılar yine Boşnaklar'dan yana düşmüştü."
Sayfa 27 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"En umarsız en yakıcı ayrılıkları Osmanlı'nın Bosna'yı gözden çıkardığı 1878 yılında yaşamıştı Boşnaklar. Bosna - Hersek'in idaresi, Osmanlı'dan alınıp, Avusturya - Macaristan İmparatorluğu'na verilmişti. Çaresizliğini kabullenmişti Osmanlı. Parça parça çözülmekteydi koskoca imparatorluk. Her kıpırdanışında, sanki bir toprak parçası daha kopuyordu bağrından. Koskoca Bosna vilayeti, Osmanlı'nın şanlı Rumeli sancağı tek kurşun atılmadan, savaşılmadan, uğruna kan dökülüp şehit olunmadan, masa başında alınan kararlarla, atılan imzalarla gavura bırakılıyordu. Eriyordu Osmanlı."
Sayfa 24 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
"Ve bir kaçıştı İstanbul. Umudun yitirildiği noktaydı. Gözyaşları sel gibi akmaya başladığında, önüne katar İstanbul'a sürüklerdi umutsuzları..."
Sayfa 23 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Bosna ve İstanbul, aynı kaynaktan fışkıran ama değişik yataklarda çağıldayan iki nehir gibi, asırlardır birbirlerine kavuşamadan akıp duruyorlardı mecralarına doğru. İstanbul'a Bursa'ya, İzmir'e, Adapazarı'na göç veren Bosna, huzuru, güveni, mutluluğu yakalamak için, beş parmağını açarak, elini Trakya üzerinden Anadolu'ya uzatan güçsüz düşmüş bir dev gibiydi."
Sayfa 23 - Remzi KitabeviKitabı okudu
İstanbul, ayrı düşen ana oğullar, karı kocalar, kardeşler, sevgililer demekti. Sönen ocaklar, solan bahçeler demekti. Dönüşü olmayan gidişler, hasreti dinmeyen gurbetler demekti. Ne zaman birileri gitmeye kalksa Bosna topraklarından İstanbul'a doğru, acı ve özlem eşlik ederdi gidene, sonsuza kadar..."
Sayfa 23 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Osmanlı'nın dört yüz yılı aşkın saltanatı sona erdiğinde, Balkan'nın o uzun dönem içindeki efendileri, kendilerini göç yollarında bulmuşlardı. Ve o gün bugündür hep göçüyordu Boşnaklar. Savaş rüzgarlarının her estiğinde, ki Balkanlar'da çok sık eserdi bu rüzgar, Bosnalı, dengini toplayıp düşer olmuştu yollara...
Sayfa 23 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.