Kendimi ve hayatta değer verdiğim her şeyi feda ediyorum. Çok acı çekeceğim ama tesellim, tüm kalbimle sevdiğim sana adil davrandığımı ve sefaletimden seni koruduğumu bilmek olacak."
Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her
ve sonra inandım bir gün bütün yalanlarıma. o kadar inandım ki zihnimi öldürmeye karar verdim. her zaman için en çok sevdiğim söz “hiçbir şey için geç değildir!” cümlesi olmuştur. bunu kendime tekrarlayarak kaçırdığımı tahmin ettiğim vagonların asla bitmeyeceğine inanmaya çalışırdım. oysa, artık rahatlıkla diyebilirim ki her şey için çok geç! benim gibi, ruhu ve aklı iltihaplarla dolu bir adamın yapması gereken en doğru iş, zihnini öldürmesidir.
""Sevdiğim sensin,” dedi. "Hayatımın büyük kısmını kalbimi koruyarak geçirdim. O kadar iyi korudum ki bazen hiç yokmuş gibi davrandım. Şimdi bile delik deşik, kurtlanmış ve kabuk bağlamış halde. Ama sana ait.""
Etrafımda sonsuz gök mavisi bir güzellikten başka hiçbir şey yoktu ve eğer bir başıma titreyerek, yara bere içinde ve kurt gibi aç bir halde öleceğim yer burasıysa... Mızmızlanmam gereksizdi.
Sonuçta mavi benim en sevdiğim renkti.
Ben hayatımda o kadar ağır laflar dinlemeye mecbur oldum, bunlara o kadar sessizce tahammül ettim ki sevdiğim, uğruna hayatımı bile verebileceğim bir insanın bana en ufak bir sitemi beni bugün fevkalade yaralıyor.
Yaslan göğsüme sevdiğim
Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir
Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir
Toprak gibidir
Sen ki bulut gibisin
Ay gibisin güneş gibi bazen
Küçük Prens'in okuyunca iç burkan cümlesi:
"Ben onu anlıyordum. Yanlış yaptığında bile anıyordum. Onu sevdiğim için anlayacak bir sebep buluyordum. O da öyle yapar sanmıştım."