Beni gerçekten gülümseten ve huzur veren şeylerden biri; sabah uyanınca kulağıma gelen çay kaşığı tıngırtılarıdır. Nereden geldiğinin hiçbir önemi yok. Bu sesi duyduğumda zihnimde imlenen şey huzurlu bir aile tablosudur. Ne halde olursam olayım bu tıngır mıngır sesi duyunca ağzım kulaklarıma varır, tebessüm ederim. Huzurun sesi ne diye sorarsalar cevabım bellidir; çay kaşığı tıngırtısı.
Beni mutlu eden ve yüzümde güller açtıran ikinci şey; minik başarılarımdır. İnsan bir şeyler başardığında veya faydalı bir iş yaptığında mutlu olur ve benlik saygısı artar. Buna çok inanıyorum. Geçenlerde de enstrümanımdan uzun çabalardan sonra çıkardığım sol notası için böyle gülümsemiştim.
Üçüncü içtenlikle gülümseten şey karşılaşmalardır. Mesela yolda yürürken rastladığım dostum ya da çok sevdiğim bir mısrayı ummadığım bir kitapta görmem…
Eşyalar toplanmış seninle birlikte
Anılar saçılmış odaya, her yere
Sevdiğim o koku yok artık bu evde
Sen
Kıyıda köşede gülüşün kaybolmuş
N'olur terk etme, yalnızlık çok acı
Bu renksiz dünyayı sevmiştik birlikte
Sen, kadınım
çok yakındayım. o kediyi sevdiğim ve hayatımın değiştiği yere. tek başıma çıksam yol alamam dediğim o yerdeyim. ilk kez kendimden daha fazlayım. uzunca anlatmak istiyorum fakat duygularlarım ve davranışlarıma yetişemiyorum. bu cümleyi bile yazarken o kadar çok şey geçti ki zihinimden. anlatamıyorum. konuşabiliyorum. kendi kendime. sevdiklerime. uykumda sayıkladıklarıma. ama artık evde gizlediğim günlük dışında dürüst olamıyorum. çok yakındayım. günlüklerden uzak. kediyi sevmeden hayatımın değiştiği yere.