Sevgili Dost;
Sevelim,sevilelim, dünya kimseye kalmaz" diyen Yunus'umuz, düşmanın attığı taştan değil, dostun attığı gülden incinen Hallac-ı Mansur'umuz var.
Sevgili Dost,
Aristo'nun tabiriyle, "Birbirlerine hoş ve faydalı görünmedikleri gün birbirlerini artık sevmeyen," dostlarla ne işimiz var.
Bizim, peygamberi ısırmasın diye ayağını yılan deliğinin üstüne kapatan Ebu Bekir'imiz, suikastı haber alınca peygamberin yatağına yatan Ali'miz var.
Son yudum suyu birbirlerine gönderip susuz şehit olan sahabilerimiz var. Bizim, "İman etmedikçe cennete giremezsiniz , birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız", "Sizden biriniz kendisi için sevdiğini Müslüman kardeşi için de sevmedikçe (istemedikçe ) gerçek mümin olamaz", "Size aranızdaki sevgiyi artıracak bir şey söyleyeyim mi, selamlaşınız", "Hediyeleşin ki aranızdaki sevgi artsın," diyen bir peygamberimiz var! "Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz," diyen Yunus'umuz, düşmanın attığı taştan değil, dostun attığı gülden incinen Hallac-ı Man sur'umuz var .
Aristo'nun tabiriyle,birbirlerine hoş ve faydalı görünmedikleri gün birbirlerini artık sevmeyen, dostlarla ne işimiz var. Bizim, Peygamberi ısırmasın diye ayağını yılan deliğinin üstüne kapatan Ebu Bekir'imiz, suikastı haber alınca peygamberin yatağına yatan Ali'miz var. Son yudum suyu birbirlerine gönderip sususz şehit olan sahabelerimiz var. Bizim, iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız, sizden biriniz kendisi için sevdiğini müslüman kardeşi için de sevmedikçe (istemedikçe) gerçek mümin olamaz, size aranızdaki sevgiyi artıracak bir şey söyleyeyim mi, selamlaşınız, hediyeleşin ki aranızdaki sevgi artsın, diyen bir Peygambberimiz var! sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz, diyen Yunus'umuz, düşmanın attığı taştan değil, dostun attığı gülden incinen Hallac-ı Mansur'umuz var."
Sevgili Dost,
Bu keşmekeşin içinde boğulurken, bana mektuplarınla bir an için nefes aldırdığın için ne kadar teşekkür etsem az sana. Sahi dostlar asıl böyle günler için var değil mi?
Zor zamanlardayız sevgili dost, bir selâma, bir güzel söze, bir tebessüme muhtaç bu kalplerimiz. Artık onu samimi bir muhabbetle, güvenle doldurmak öyle zor bir hale
Sevgili Dost,
Aristo'nun tabiriyle, "Birbirlerine hoş ve faydalı görünmedikleri gün birbirlerini artık sevmeyen," dostlarla ne işimiz var.
Bizim, peygamberi ısırmasın diye ayağını yılan deliğinin üstüne kapatan Ebu Bekir'imiz, suikastı haber alınca peygamberin yatağına yatan Ali'miz var.
Son yudum suyu birbirlerine gönderip susuz şehit olan sahabelerimiz var.
Bizim, "İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız", "Sizden biriniz kendisi için sevdiğini Müslüman kardeşi için de sevmedikçe (istemedikçe) gerçek mümin olamaz", "Size aranızdaki sevgiyi artıracak bir şey söyleyeyim mi, selamlaşınız", "Hediyeleşin ki aranızdaki sevgi artsın," diyen bir peygamberimiz var! "Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz," diyen Yunus'umuz,
düşmanın attığı taştan değil, dostun attığı gülden incinen Hallac-ı Mansurunumuz var.
"Posta Kutusundaki Mızıka"
unutulan mektubun kefaretidir.
Kitap 61 mektuptan oluşuyor;
,,
Sana mektup yazacağımı söylediğim günden beri bir telaş yaşanıyor postanelerde. Her postacı mektubu kendisi ulaştırmak istiyor sana. Güneşe tutulsa zarf, ilk kelimeler okunur mu? Mektuba nasıl başlamıştır acaba? Yaşlı postacılardan biri,