Cemil Meriç in en çok satan ve en çok okunan eseridir.Eseri incelemeye geçmeden önce Cemil Meriç'in bu kitapta bahsettiği kitap ve yazarları da burada bahsetmek istiyorum.Belki hem daha çok hoşunuza giderek, ilginizi çekerek başlar yazım.Buradan da kitabın ne kolay çok bilgiyi bi arada topladığını da
Don Kişot
Romanda Don Kişot’un içine düştüğü komik durumlar hayal ile gerçeğin iç içe geçmesiyle anlatılır.
Kendisini şövalye sanan Don Kişot, şövalyelerin bir sevgilisinin olması gerektiğini düşünür. Sıradan, şişman bir köylü kızı olan Aldonzo’ya, Dulcinea del Toboso takma adını verir. Onu aristokrat bir ailenin güzel kızı olarak düşünür ama
Kitapların önsöz kısmında genelde yazarları üç aşağı beş yukarı (Nerede dünyaya geldi? Hangi okuldan mezun oldu? vb.) tanıtan bilgileri muhakkak görürüz ve okuruz ama sizce bu yazarı tanıma adına ne kadar yeterli oluyordur diye hiç düşündünüz mü?
Böyle bir soruyu kendime yönelterek ve nasıl yazarları daha iyi tanıyabilirim düşüncesiyle bu işin
Yayınımıza Dostoyevski’ye atfedilen sözle başlıyoruz.
Sahi, insan yaptıklarından mı pişman olur yoksa yapmadıklarından mı? Siz hangisisiniz, hayata karşı temkinli davranan mı yoksa “Yaptıklarımdan pişman değilim aklım hala yapmadıklarımda,” diyenlerden mi?
Eseri okumanın bu soru üzerindeki düşüncelerinizi derinden etkileyeceği düşüncesindeyim.
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Aşk nedir?
Sanıyorum ki yeryüzünde çok sayıda farklı cevabı olan tek soru budur. Öyle ki bu soruya hepimizin vereceği bir cevap muhakkak ki vardır. Bizler bu soruyu ya olması gerektiğine inandığımız şekliyle ya da yaşadığımız tecrübelerden ve gözlemlerden yola çıkarak kendi düşünce ve duygularımızı harmanlayarak yanıtlarız. Tek soru, milyonlarca
İnsanı suç işlemeye iten toplumsal koşullar mıdır? Suç bazen toplumsal düzene bir protestodur. Toplumsal düzen bozuldukça suç da artar.
Tarihin Felsefesi kitabında Hegel, bir davranışın doğruluğuna ya da yanlışlığını, ancak kişinin vicdanının belirleyebileceğini savunuyor. Örneğin birinin kendi çıkarı uğruna cinayet işlemesi yanlış, çünkü