büyülü dağ; iyi ki grupla okuduk dediğimm ilk kitap olabilir. karantina sürecinde zaten sayfaları zor çevirirken karakter,konu,betimleme açısından böylesine yoğun bir eseri tek okusak belki 2 ay sürerdi fakat biz 15 günde her gün belirli sayfaları okuyup akşamında konuşarak, akılda soru işareti kalmaksızın okuduk bitirdik. en güzel yanı bu zeten; senin atladığın noktaya başkası değindiğinde iyi ki diyorsun. biz de aynen öyle söyledik. açıkçası ben okurken zorlanmadım evet çok ağır ilerledi fakat her yirmi sayfada bir yazarın zekasına ve kalemine hayran kaldığımdan çok severek okuduğum ve mutlaka tekrar okuyacağım klasikler listeme girmeyi başardı. konusu arka kapakta net bi şekilde yazılmış benim söyleyeceğim şey şu olur. okuyamadım, sıkıldım gibi söylemlere kulaklarınızı tıkayın ve Hamburglu genç gemi mühendisi Hans Castorp’un macerasını anlamaya araştırmaya ve sabırla her gün okumaya hazır bir şekilde kitabı alın elinize. aranızdan su sızmadan bitirin, zaten çeviri de muazzam anlaşılmayan yorucu bir dili yok sadece kitap edebi açıdan ağırlığıyla yorabilir ama bunu da başta söyledim bittiğinde iyi ki diyeceksiniz :) ben yazarın tüm kitaplarını okuyacağımı heyecanla belirtebilirim, hatta birini yine grubumla okuyacağız.
görselde diğer grup kitaplarımız da kendini göstermiş. Semerkant büyülü dağdan hemen sonraki yolculuğumuzdu, o bile bitti 3. kitaba geçtik. şuan gog okuyoruz. okudukça da büyüyoruz :) detaylar sabit storyde var lütfen oradan bakınız.. sevgiler çokça
.