Aslında mutluluk saçmak için yaratıldık hepimiz. Aşk, sevgi, yakınlık ve şefkat gibi duygular bize mutluluk getirir. Bu çok gerçek ve çok doğru ama bütünün esasının iyilik olduğuna inanıyorum ben. Kötü insanlar haline geldikçe, iyiliği hayatımızdan çıkardıkça mutsuzluk da hayatlara çöreklenip kalıyor. Peki herkesin farkında olmadan da olsa bir yandan kötü olurken öbür yandan mutlu olmayı istemesi karmaşık değil mi?
Kucak kucağa sevgi, aşk, ölüm
Sayfa 73Kitabı okuyor
"-Ölümsüz aşk nedir, bilir misin?"
"Birini sever ve ona kavuşursan bu, SEVGİ olur. Fakat birini sever ve ona kavuşamazsan bu, AŞK olur. Aşkın olduğu yerde sonsuz mutluluk yoktur, seni bekleyen derin bir acı vardır. Bu acı öyle bir yaradır ki sürekli kanar ama sen o yarayı sevmeyi bırakamazsın. Çünki o yara kalbindedir ve adı aşktır. Gerçek aşk, acıyı sevmektir. Ölümsüz aşklar hep kavuşamayanlardan çıkmıştır."
Hayat nedir, yaşam nedir? Durmak nedir? Aşk nedir ya da... ben seni seviyorum... neden seviyorum?
Sevgi nedir? Nerede başladı ve ne zaman bitecek?
Bitecek mi, her şey günün birinde sona erecek mi? Bitecekmiş gibi geliyor. Her şey bir gün bitecekmiş gibi geliyor. İyi olan her şey değil, kötü olan her şey değil. Sadece her şey... ben ne yapıyorum, garip şeyler mi yapıyorum? Garip birisi miyim?
Bilmem, öyle miyim? Sanki bu değilmiş gibi geliyor.
Konuşmuyor muyum ben; bana konuşuyormuşum gibi geliyor, bu kadarı yeterliymiş gibi geliyor.
Gülmek... ya da heyecanlanmak.
Korkmuyor muyum? Bana korkuyormuşum gibi geliyor ama sizin korktuğunuz şeylerden değil. Ben gece dışarıda esen rüzgârın ağaç dallarında dağılırken çıkarttığı sesten korkuyorum. Siz nelerden korkuyorsunuz? Bilmiyorum. Siz kimsiniz? Başka başka insanlar mıyız? Farklı mıyız? Bana öyle değilmiş gibi geliyor.
Ne farkımız var, farklı olmak değerli midir? Onlar kim? Bana ne oldu? Bana bir şey mi oldu? Olmuştu? Bilmem, böyle mi açıklanır?
Kafamın içinde bir dünya mı var? Kuralları bana ait, bütün ayrıntılarına hakim olduğum, içindeyken güçlü olduğum. Kendimi güvende hissettiğim. Bunları söylersem senin bahsettiğin farka yaklaşmış olup kendimi kutsayabilir miyim? Peki, bu neye yeter?
En basitinden bana yeter mi?
Sen hiç mutlu oldun mu? Gülerek arkana yaslanırken etrafına baktın mı neşeyle? Mümkündür, yaşıyorsun. Ben oldum mu? Bilmem olmuşumdur. Mutlu olmak nasıl olur, ne olunca mutluluk duyulur?
Sayfa 265
İnsanın insana yüklediği manalar vardı.Kadim manalar...Aşk gibi, sevgi gibi, neşe gibi, mutluluk ya da huzur gibi... Ne denli anlam verilirse oydu karşısındaki.
Sayfa 224Kitabı okudu
Bir nesneye duyulan aşk içgüdüsü o nesneye sahip olacak gücüde ister; kişi nesneyi kontrol edemeyeceğini hisseder ya da kendisini nesnenin tehditi altında hissederse ona karşı olumsuz tavırlar sergiler.
Çiçeğe değen su, denizi saran güneşsin sen!
Sen gülde saklı tohumsun....
Güzde bahar, hecede bitmeyen umut,
yüzde emsalsiz mutluluk.....
Duanın en içli hali,
şükrün her nefeste tekerrürü.....
Alın terimde gurur,
helal peşinde koşan gayretimsin....
Sayfa 12
Aşk çabuk kırılır, yok olur ve ezilir. Ama sevgi aşka kıyasla daha ayağı yere basan ve sürdürülebilir bir duygudur..
Sayfa 13Kitabı okuyor
Öyle bir yol ayrimindayim ki bir tarafta ask,diğer tarafta her şey ve herkes var.Sevgi ırmağı bir yandan mutluluk denizine akarken diğer yandan hüzne kanat çırpmakta.Bedeli bu kadar ağır olmamalıydı aşkın.
OYLE BIR BEDEL KI...
:( ya
Acılarımı sizinle paylaşamadığım, mutsuzluğa tek başına katlanmak zorunda olduğum için ne kadar acınacak bir durumdaydım: Bu düşünce beni öldürüyor, paylaştığımız zevklere hiçbir zaman çok fazla duyarlı olmadığınızı düşünmek ödümü patlatıyor. Evet, artık tüm davranışlarınızın altında yatan kötü niyeti anlıyorum. Ne zaman benimle olmaktan mutluluk duyduğunuzu söyleseniz, aslında beni aldatıyordunuz, gösterdiğiniz ilgi ve taşkınlık, benim usandırıcı ısrarlarımın sonucuydu; soğukkanlılığınızı beni tutuşturmak için kullandınız, tutkumu kendi zaferiniz olarak gördünüz, yüreğiniz bundan hiç etkilenmedi.
Duyduğum coşkudan yalnızca bu biçimde yararlanmakla ne kadar duyarsız, ne kadar mutsuz olduğunuzun farkında değil misiniz? Nasıl oluyor da bunca aşka karşın sizi tam anlamıyla mutlu edemedim? Yalnızca size duyduğum sevgi adına, elinizden kaçırdığınız zevklere yanıyorum: Nasıl oldu da bunların tadını çıkarmak istemediniz? Ah!
Sayfa 23 - :(((((Kitabı okudu
Ne güzel...
Ama birden yüreğim daha kuvvetli atmaya başladı, elim titredi ve onun elini sıktı, sıcak bastı, gözlerim alaca karanlıkta onun bakışlarını aradı ve birdenbire ondan korkmadığımı, bu korkunun aşk olduğunu, yeni ve eskisinden daha sevgi dolu, daha kuvvetli bir aşk olduğunu hissettim. Her şeyimle ona ait olduğumu ve üzerimdeki etkisinden mutluluk duyduğumu hissettim...
Sayfa 51 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Louis Aragon
"Sevgi arzudur; arzu yoksunluktur. Sadece şunu ekleyeceğim: İşte bu nedenle mutluluk genelde yakalanamaz. İşte bu nedenle şairin de dediği gibi "mutlu aşk yoktur."
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
