Ey şiir ne çok acı var içinde...ne çok kırılmış kalbin
GENELEV MEKTUPLARI I. Tenime yabancılaştım, etime Göğsüme kollarıma kalçalarıma Bacaklarıma yabancılaştım. Saçlarım o eski güzelliğini Çoktan yitirdi
Sayfa 30 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okuyor
Bir balona şekil veren hava gibi, benim de hayatıma şekil verecek bir şeye gereksinimim var. Şu anda bunun ne olabileceğini bile bilmiyorum, belki ancak sevgi diye tanımlanacak bir şey.
Reklam
"Sevginin kesintisiz bir şey olduğuna inanmıyordum. Sevgi doğuyordu. Sonra bir gün ölüyordu. Ölünce hiç doğmamış gibi oluyordu."
Sayfa 18 - Can Yayınları
İlişki mücadele alanı değildir ama.
"Hersek silahlarını çeker sevgi ve aşkı büyük olan kazanır, zayıf olan bedel öder diye bir kural yok. Ne var ki herkesin ilişkiden anladığı şey savaş. Kimin stratejisi ya da silahları güçlüyse o kazanıyor. Hep bir mücadele eden var, karşısında da kadir kıymet bilmeyen bir nankör. Belki de bir narsis... Ancak savaşın kazananı olmaz. Kazanmış gibi görünen bile kaybetmiştir aslında. "
Kendimle konuşmalar. Kafamı karıştırma. Birini sevelim dedik cenazemizin kalkmadığı kaldı.
Tezer Özlü'yü sözcüklerden tanıyordum, onun gibi bir sevgi/im olmamıştı. Durup dururken hep bir yan çizme, hep bir anlatarnama kaygısı vardır diyordum. Ve ben bunu yalnızca kendime söylüyordum. O hikayeyi senden sonra düşünmek meseleydi bu yüzden de, enikonu yürekli olmayı, biraz da kendi çıkmazının ayrımına yeniden varmayı gerektirirdi.
“Öldü mü?” dedi nerdeyse bağırır gibi ve yeniden bakışlarını meydan okurca onların yüzlerinde dolaştırdı. “Ne demek öldü? Ölen ne? Yegor’a duyduğum saygı mı? Yoldaşım için beslediğim sevgi mi? Onun eylemleriyle, düşünceleriyle ilgili anılarım mı, yoksa bu eylemlerin, düşüncelerin kendisi mi? Onun, yüreğimde uyandırdığı duygular, yiğit, dürüst bir insan olarak onun hakkındaki tasavvurlarım mı? Ölen, yok olan, yitip giden ne? Yoksa bunların hepsi birden mi öldü? Şunu çok iyi biliyorum ki, bunlar benim için asla ölmeyecek şeyler. Ve bana, bir insan için ‘öldü’ demekte biraz fazla acele ediyoruz gibi geliyor. Onun dudakları öldü, ama dudaklarından dökülen sözleri sağ kalanların yüreğinde sonsuza dek yaşayacak!”
Reklam
Bilip bilmezlenmek, görüp görmezden gelmek, işitmek ama duymamış gibi davranmak sevgi olabilir miydi? İnsanların birbirleri için reva görmedikleri tavırlar sevgi işinde meşru kabul edilebilir miydi
Sayfa 129
''Sanat, yaşamın kendine özgü büyük ve zorlu bir dışavu­rumudur ve sanattan canlı bir varlıktan söz eder gibi söz et­mek gerekir.''
"Beni kalbinde bir mühür gibi taşı, sevgi ölüm kadar güçlüdür."
İnsan kendisiyle yetinmeyen tek varlıktır, Doktor. Kuş sadece kuştur, çoğalır ve uçar. Ağaç sadece yeşillenir ve meyve verir. İnsan başkadır, hayal etmeyi öğrenmiştir. Var olanla yetinemez. Bakırdan küpe yapması, taşlardan saray inşa etmesi, görünmeze merakındandır. Kent hayal diyarı­dır, sınırsız imkan taşır ve insan orada doğanın parçası değil zanaatkarıdır. İnşa eder, kurar, yaratır. Böylece kendisini işler, alet yaparken kendisine de biçim verir. İnsan basit bir mermer parçası iken, kentte varlığını alım­lı bir heykele dönüştürmüştür. Eski ham halini bu yüzden alayla anar. Alay onun kutsal inancıdır kentte, kendisi gi­bi olmayanı küçümser. Toprağı beton, suyu kan, dolunayı mekan yapmak için uğraşır, her şeyi değiştirir. Değiştirdik­çe zamanın hızı artar, hız arttıkça onun arzusuna gem vurul­maz olur. Dün tükendi, bugün belirsizdir insan için. Köpek de, sevgi de, ölüm de belirsizdir. İnsan hepsine aynı şüphe ve hevesle bakar.
Reklam
Saç tellerine kadar kırılabilen bir kadını seversen eğer güzel günlere beklettiğin dualarını edeceksin ona...
Sayfa 53 - Destek Yayınları
Bir diğerinin duygularını anlayabilmek için sevgi gerekir kuşkusuz; fakat tutkunun belli bir derecesinde sevgi, sevilen kişinin duygu dünyası da dahil olmak üzere dış âleme hiçbir duyargası uzanmayan, dolayısıyla kulak vermediği ve algılamadığı için de rahatsız edici bir itirazı olanaksız kılan kör bir bencilliğe dönüşüyor. Tutkulu aşk yalnızlığın en uç ve son durağı gibi.
Sevgi kuş misaliydi; bazen bir kanat çırpışıyla geldiği gibi yine bir kanat çırpışıyla gidiyordu.
gerçek sevgi
Gerçek anlamda sevgi, diğer insanları da kendimiz kadar sevebilmeyi içerir, kendimizden çok ya da kendi yerimize değil. Bir başka deyişle, sevgi, diğer insanların seçimlerini kendi seçimlerimiz gibi sevebildiğimizde gerçekleşir.
Sayfa 172Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.