Küçük bir sıkıntının, kederin mi büyüktür etkisi ruhun üzerinde yoksa ufacık bir sevgi, sevinç veya mutluluğun mu?Ruhun terazisi yok değil mi? Küçük mutluluk dediğimiz arada aldığımız nefeslerse içimize çökmüş olan o büyük sıkıntıyı ortadan kaldırmasa da bize bir dinlenme vermez mi? Sevmeyelim mi bir kedinin başını, haddimize olmasa da aya (hem de dolunayken) selam vermeyelim mi, tebessümden sadaka yapıp ruhumuza hediye etmeyelim mi?... Evet tamam Kudüs, evet kapitalizm, evet ahir zaman, evet fırsat kolluyor şeytan, evet mazlumlar, zalimler, çocuklar, kadınlar...Yetmedi mi mutluluğa yabancılaştığımız? Kızgın, gergin,dargın yüzlerimizden; umudumuzu, duamızı okuyamaz hâle gelmedi mi insanlar?Peki, yüzümüzü astığımız yerden ne zaman alacağız? Sadece kendimiz için istemediğimiz mutluluktan hep mi fersah fersah kaçacağız? Mutlu olmadan, mutlu etmeyi nasıl başaracağız?Hem ne biliyoruz ki büyük mutluluklar nelere gebe, küçük mutlulukların altından ne çıkacak?...
Mutluluk büyük nimet,küçük de olsa alalım, içimizi gören yüreklerin yolunu açalım.
30.08.2023