Yek bir sözle üzülmeler, tek bir sözle sevinmeler, tek bir sözle ne bok yiyeceğini bilememeler ve kaygı ve sevgi ve özlem ve sarılma isteği… İlle de o sarılma isteği… Nasıl anlatılır bu? Sana sarılmak istiyorum. Yazınca olmuyor işte, söyleyince de eksik. Ne kadar da uzağında söylemek hissetmenin. Bazen insan bin küsur kilometre uzaktayken bile o kadar çok sarmak ister ki sonunda sarılır. Korkunç güçlü bir sarılmadır bu üstelik. Sert ve metafizik… Gerçek bir sarılma olmaz belki, ama nedir ki zaten gerçek? Gözlerini yeterince sıkı kapatıp içindeki tüm boşlukları onunla doldurabilirsen eğer, pekâlâ mümkündür sarılabilmek.
“Başkasının gerçekliği size açıkladığı şeyde değil, açıklayamadığı şeyde gizlidir.
Bu yüzden eğer onu anlamaksa niyetiniz, sözlerini dinlemektense, söylemediği ama yaptığı şeylere bakın.
Söylediklerimin yarısı anlamsız ; ama onları söylüyorum size, belki diğer yarısı ulaşır diye.”
s.24
~~~~~
“Kurbağaların sesi daha gürültülü gelir
#okudumbitti #kitapyorum
#çünküzordursevgi 120 Sayfa
.
"Biri bir şey mi kaybetti, bir insanı, bir sevinci ya da mutluluğu örneğin, asla umutsuzluğa kapılmamalıdır; çünkü her şey ileride daha görkemli bir şekilde kendisine dönüp gelecektir. İlle de elden çıkıp gidecek olan çıkıp gider elden, bizim olan bizde kalır,
Bir kadının kendi hayatının geleceğine ilişkin sahip olduğu hayaller, başka birinin kıskançlığının ya da birinin ona yönelik apaçık yıkıcılığının alevlerinde de öldürülebilir. Ailenin, akıl hocalarının, öğretmenlerin ve arkadaşların haset duyduklarında ille de yok edici olmaları gerekmez, ama bazıları gerek gizli gerekse o kadar da gizli olmayan şekillerde kesinlikle ve kararlı bir biçimde yıkıcıdır. Hasmane bir sevgi ilişkisine, ana babaya, öğretmene ya da arkadaşa hizmet ederken hiçbir kadın yaratıcı hayatını askıya almaktan kendini kurtaramaz.