İnsanın zamandan sevgilisinin geçmişini geri isteyesi geliyor, onun çocuk yüzünü, her yaştaki yüzünü görmüş, küçük bir kızken onu bağrına basmış olmayı, kendi kollarında büyüdüğünü görmeyi istiyor, daha o hiç kimseye sevgi göstermeden, başka hiç kimse ona sahip olmadan, onu sevmeden, ona dokunmadan, onu görmeden. İnsan onun geçmişini, sizden önce başkalarına verilmiş her şeyi kıskanıyor, kalbinde uyanan en ufak bir duyguyu, ağzından çıkan ve sizden önce başkalarının işittiği en ufak sözleri kıskanıyor. İçinde bulunulan zaman yetmiyor; bütün geçmiş de, bütün gelecek de buna katılsın isteniyor. İşte şimdi vardığımız noktada el ele, dudak dudağa, sarmaş dolaş haldeyiz, insan birbirinin her yerine aynı anda ve çok daha keskin duyularla dokunabilsin, tek bir varlık olsun, birbiri içinde eriyip gitsin istiyor.
Sayfa 125 - İş bankası kültür yayınları