Kimse senin nelerle başa çıkmaya çalıştığını, neleri yendiğini, yenemediğini, kimlerin yanında olmak istediğini, nelerin başını ağrıttığını, neler hissettiğini,neleri hissetmekten korktuğunu, içini, senden daha iyi bilemez. O yüzden dik yürü hep. Kendine sadece kendin lazımsın.
-Toprak Ana gerçeği söyle: İnsanlar savaşamadan yaşayamazlar mı?
+İnsanlar ne zaman bir savaş başlatacak olsa onlara şöyle diyordum: "Durun! Kan dökmeyin!" şimdi tekrar ediyorum: "Ey dağların denizlerin öbür tarafındaki insanlar, siz ki mavi göğün altında yaşıyorsunuz, savaş neyinize gerek? Ben toprağım bana bakın ben her biriniz için aynıyım ve siz de benim gözümde eşitsiniz. Benim için önemli olan sizin sözleriniz değildir. Ben sizin dostluğunuza muhtacım, çalışmalarınıza, beni işlemenize, saban izine bir çekirdek, bir tohum tanesi atın size yüz katını vereyim, küçük bir fidan dikin kocaman bir çınar vereyim, evler kurun temel olayım. Üreyin, çoğalın hepinize güzel bir barınak olayım derinim yükseğim büyüğüm ucum bucağımda yok hepinize yeterim ben..." Sen de bana insanlara savaşmadan yaşayamaz mı diyorsun Tolgunay.Bu bana bağlı değil ki. Siz insanlara, niyetinize, irade ve bilgeliginize bağlı.
Gerçek mutluluk,yavaş yavaş,azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımizla , çevremizle, çevremizdekilere karşı davranışımizla doğrudan doğruya ilgili bir orantidir.