MARTİN'İN SEVGİSİ MEYUS BİR KADER DEĞİLDİR
BİLAKİS YÂRE VERİLEN BİR ÖDÜLDÜR Martin karakterine oldukça güveniyordu. Son dört yılın Martin'e en büyük katkısı bu olmuştu. Martin ne olduğunu çok iyi biliyordu. Ne olabileceğini de kuvvetli bir şekilde kestirebiliyordu. Martin'e göre başlardaki eski hayalperest veya sonlardaki derin karamsar, münferit insan yoktu artık. Lakin
Sevgili dost, görmeyince tükenir mi sevgiler?
Reklam
Melankoli
Beni en güzel günümde Sebepsiz bir keder alır. Bütün ömrümün beynimde Acı bir tortusu kalır. Anlıyamam kederimi, Bir ateş yakar derimi, İçim dar bulur yerimi, Gönlüm dağlarda bunalır. Ne kış, ne yazı isterim, Ne bir dost yüzü isterim, Hafif bir sızı isterim, Ağrılar, sancılar gelir. Yanıma düşer kollarım, Görünmez olur yollarım, En sevgili emellerim Önüme ölü serilir... Ne bir dost, ne bir sevgili, Dünyadan uzak bir deli... Beni sarar melankoli: Kafamın içersi ölür. Sabahattin Ali
Sevgili dost: Bir hoşçakalın sadâsı kaldı içimde..🍂
Kendini sevmeden kimseyi sevemezmiş insan.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Günaydın Sevgili Dost, Sevebildin mi kendini?
Ama ben dertliyim. Karışığım. Dertsizlik yorar beni. Karışırım düzenlerim, sonra yine karıştırır yine düzenlerim. En çok kendimle savaşım, en çok kendimle nizam. Ve en çok da kendimle barışım ve en çok da kendimle sözleşme ve anlaşmalarım. Şimdi sevgili dost sen de kendine bak. Ülfet edensin sen. İnsan oluşunda var ülfet etmek. Peki ne kadar alâkadarsın âlem ile ve koskocaman bir âlem olan için ile ?
Reklam
Hiçbir Zaman Ama
Birgün koşulsuz şartsız beni seven biride çıkar belki. Merak eden, eve vardın mı , uyudun mu, işe ne zaman gideceksin, nerdesin ? Diye soran endişe ve merak eden biri... .. Birgün beni seven biri de çıkar belki insanca. Menfaatine kurban etmeyen, çıkarına göre davranmayan, akıl oyunları kurmayan, en önemliside en berrak en şeffaf en temiz
Sevgili dost; Yolunu şaşırdığın her vakit, Allah pusulan olsun.
İyi bir dost sizi hayata bağlar.
"Sevgili Dost; Kalbindeki çiçekler hiç solmasın..."
Reklam
Sevgili dost, hayat geç kalmayı affetmiyor.
Mart...
Martin onunlayken dünyayı unuturdu. Her şeyi unuturdu. Martin sürekli bir sakarlık yapar, onu gülümsetirdi. Martin'in sakarlıklarına, Ruth önce bir şaşırır sonra da tatlı bir şekilde gülümserdi. Martin çoğu zaman Ruth'layken parkta, deniz kenarında, yolun kenarında uzun uzun yürürlerken yine Ruth'u düşünürdü. Ruth şaşırırdı,
Sevi
Ben senin en çok sesini sevdim Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi Önce aşka çağıran,sonra dinlendiren Bana her zaman dost, her zaman sevgili Ben senin en çok ellerini sevdim Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak Nice güzellikler gördüm yeryüzünde En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak Ben senin en çok gözlerini sevdim Kâh çocukça mavi,
Bitti mi?
Okuduğumuz bir kitaba bitti diyebilir miyiz gerçekten acaba?O kitabın ruhumuzda, aklımızda, hayal gücümüzdeki yansımasına yahut da herhangi bir lahzamızda ki kalışları bitirebilir mi O’nu?O dediğimiz; belki kullanılmış bir eşya belki sonbaharda dökülen bir yaprak belki ilkbahar da inceden yağan bir yağmur veya kışın ayazında karanlık bulutlar arasında kendini gösteren bir güneş kıpırtısı olabilir mi hayatımızda?Belki insanı yaralayan hain eski bir dost ya da silik bir çocukluk anısı belki belki de unutulmayan bir sevgili… Daha neler ve niceleri… Önceleri biten bir kitabın etkisinden bir kaç gün çıkamazdım.Bir kaç gün süren o kitap yarenliği ruhumda ki izleri büyütürdü.Bazı geçişler zor olabilir insanoğluna.Bazende geçemez kalabilir orda, kendine açtığı bir çukurda. Kitapları kitap olduğu için okumak gerektiğini düşünmeye başladım artık.Gerçi insanoğlu dağın taşın almadığı yükü sırtlanmış omzuna bir kitabın ruhuna yerleştirdiği yükü mü taşıyamayacak? Neyse ben taşımamaya karar verdim.Zaten biriken birikiyor.Yol kısa yük ağır…!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.