benim kutsal kitabım. içinde tek bir doldurma mısra bulundurmayan, her mısrası yaşanmışlık kokan kutsal kitabım. sevgili arkadaş'ın üslubu ve karakterinin eşsizliğiyle benim kitaplığımda, gönlümde, hayatımda apayrı bir yer taşıyor bu muhteşem kitap. ne zaman hayatın ırmağına kapılıp öfkeye, hiddete, acıya sarılsam bu kitabı okurum. çünkü arkadaş kollarını açmış beni bekler. çünkü arkadaş "aşkım, sevgili yanılgım benim başyargıcım" der. gönlünü sevgisi yönlendirir. "nefretim nefretim nerdesin" diye haykırır, kendisinden 25 yaşında canını alacak olan insanlara karşı duyduğu sevginin haykırışıdır bu. kin tutmaz arkadaş. sevgi doludur. "suçum: nefreti öksüz bırakmak." der arkadaş. çünkü o nefretten arınarak sevginin yüceliğine vardığına inanıyordu. ara ara karamsarlığa düştüğü de oldu tabii arkadaş'ın insanları gördükçe. "çünkü artık büyütmeliyim içimde nefreti" diye düşündü. kalbi yıllardır iyiliğe aboneydi. nerde bir insan görse bırakırdı sevgi kuşlarını arkadaş'ın kalbi. çünkü bağışlamayı öğrenmişti: kendi yasalarını değil, toplumun ve kendilerine ait olmayan bütün değerlerin bekçiliğini yapıp onu yargılayanları. 25 yaşında canını alacak olan yargıçları.
25 yaşında olmasa daha ne kadar güzel cümleler söylerdi, 25 yaşında canını alanlar onun şiirlerini hiç okudular mı, pişmanlık duydular mı yüreklerinin derinlerinde? en çok merak ettiklerim bunlar.
okuyun ve türkiye'nin en şairiyle tanışın. tabii içinizde nefrete yer yoksa.
