BELO HORIZONTELI HAYALET KlZlN ŞARKISI
Ben Chumbo Sokağında şafağın arabasını bekleyen hayalet kızım. Beyaz, uzun boylu ve soğuğum, tenim bir iç çekiştir dağın şafağında. Ben o hayalet kızım. Adım Maria'ydı,
Sayfa 19 - YKYKitabı okudu
Hatim el-Esam, Şakîk-i Belhî'nin sohbetlerine devam eden talebelerinden biriydi. Bir gün Şakîk-i Belhî ona: "Otuz senedir benim yanımda bulunmaktasın; bu zaman içerisinde ne elde ettin?" diye sorar. Hatim el-Esam: "Ben okuduğum ilimden sekiz faydalı şey elde ettim, onlarda bana yeter. Çünkü kurtuluşumun bunlarda olduğunu
Sayfa 13 - PDFKitabı okudu
Reklam
Ey eşyasız gece. Ey dışarıya bakan kör pencereler, ey dikkatle kapanmış kapılar, öteden beri gelenekle gelmiş, kabul edilmiş, asla tamamen anlaşılmamış tertibat. Ey merdivendeki sessizlik, yan odolardan gelen sessizlik, ta yukarıda tavandaki sessizlik. Ey anne: Ey vaktiyle çocuklukta bütün bu sessizliklerin önünü kapatan Biricik. Sessizliği yüklenip, “Korkma, benim!” diyen sen. Gece vakti, korkana, korkudan helak olan sessizlik olma cesaretini gösteren sen. Bir ışık yakarsın ve işte bu ses bile sensin. Işığı önüne tutar ve “Benim, korkma!” dersin. Sonra ışığı koyarsın yavaşça ve şüphe kalmamıştır: Sensin, sen, gizli anlamlardan uzak, iyi, basit, hilesiz, aşina, mahrem eşyaların çevresindeki ışıksın. Duvarın bir yerinde bir çıtırtı ya da döşemelerde bir ayak patırtısı oldu mu, gülümsersin, yalnızca gülümsersin, sanki o yarım sesle birmişsin, onun sırdaşı biriymişsin, onunla sözleşip anlaşmışsın gibi gözleri sende ürkek çehreye karşı, aydınlık fonda saydam, gülümsersin. Dünya hükümetleri içinde senin kudretine eşit bir kudret var mı? Bak, krallar yatmış ve gözlerini korkuyla dikmişler ve meddahlar onları oynayamıyor. Krallar, sevgililerinin mutlu kucağında yatarken dehşet üzerlerine saldırır, onları ürkütüp keyiflerinden eder. Ama sen gelirsin o dehşeti arkanda tutarsın, tamamen önüne geçmişsindir; yer yer açılabilecek bir perde gibi değil, hayır. Hayır, yardımına çağıran sesi, gelebilecek her şeyden önce koşup dehşetin önüne geçmiş gibisin ve arkanda yalnızca acelen, sonsuz yolun olan sevginin kanatları bulunmaktadır.
Sayfa 64 - Can YayınlarıKitabı okudu
Çok fazla şey öğrenmişsin. Çok çeşit insan tanımışsın, farklı hayatlara girip çıkmışsın. Bir yer gelir, karşılaştığın herkes sana eksik gelmeye başlar. Ne kadar küçüktür dünyaları! Ne kadar uyduruk varsayımlar üzerine kuruludur yargıları! Ne kadar emin görünürler kendilerinden! Kimliklerini, folklorik bir kıyafet gibi üstlerinde taşırlar. Bu:
Sayfa 151 - Liberus Kitap / III. ŞİRİNCE / Müjde / 39. Odysseia 10,212 v.d.Kitabı okudu
ne zamana kadar bu huyunuzdan vazgeçeceksiniz? Durmadan tazelenen, durmadan değişen bu şüphelere karşı elimden ne gelir? Kendimi müdafaa etmeliymişim, diyorsunuz! Ne hususta? Seyahate çıkmak istediğim, sevdiğim, ıstırap çektiğim, ümitsizliğe düştüğüm için mi? Zoraki bir neşe göstersem, bu neşemden bile alınıyorsunuz. Sizinle gitmek için her şeyimi
Sayfa 283Kitabı okudu
Ne emelin sonu ne de aldanmanın sınırı vardır
İşin en garibi insanın selamette olduğunu sanarak aldanması ve durumunu daha sonra ıslah etme emelini taşımasıdır. Oysa ne bu emelin bir sonu ne de aldanmanın bir sınırı vardır. Sağlık ve esenlik içinde her sabahlayıp akşamladığında kişinin aldanışı artar ve emeli uzadıkça uzar. Akranlarının gittiği diyarı, kardeşlerinin ahvalini ve sevgililerin kabirlerini görmenden ve sayılı günler sonra onlar gibi olacağını bilmenden daha tesirli bir öğüt var mı? Sonra sen uyanamadan bu dünyadan gidiyorsun ve başkası senin sayende uyanıyor! Vallahi bu ahmakların işidir!
Sayfa 164 - Tahlil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
56 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.