Belki de bu yüzden, gençliğimin ortalarında, bir noktada kendimle diğerleri arasına göze görünmeyen bir sınır çekmiştim. Fark gözetmeksizin herkesle arama bir mesafe koyup, bu mesafenin kısalmamasına dikkat ederek karşımdakinin tavırlarını gözledim. Söylenenleri olduğu gibi almadım. Bu dünyada sınırsız bir tutku duyduğum șeyler sadece kitaplar ve müzikti.
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi
Bazı nur içinde, bazı sisteyim
Bazı beni seven bir göğüsteyim
Kah el üstündeydim, kah hapisteydim
Seninle ben birbirimizi unutsak dahi aslında hiç unutmayacağız.
Aramızda bir şey kalmasa bile hep bir şeyler kalacak..
Bir gün öldüğümde, bir yanım hep senin içinde yaşayacak.
Ama hiçbir sokakta karşılaşmayacağız.
Sen ve ben..
Artık birbirimizi hiç görmeyeceğiz.
Ya da uzat ellerini, dokun güneşe,
yazın kışa soluşunu dindir.
Anla, bir ömre