Uygar bir toplumda insanların sevgiye de ihtiyacı vardır, ancak siyasal düzen ve toplumsal yapı sevginin imkansız hale getirildiği zorba ve gözetleyici bir sistemdir. İnsanlar sevgilerini gösterebilmek için kuytu köşeler, gizli geçitler, sakin ortamlar ararlar ama bulamazlar, çünkü 20. yüzyıldan beri teknoloji, bankerler, mimarlar, mühendisler dünyayı toplama kampı haline getirmek için ellerinden geleni artlarına koymamışlardır.
Ayrıca önlenemeyen ve katlanarak artan üreme de kalabalıklaşmaya neden olmuştur. Metropollerdeki izdiham, tıkanıklık, kaos, kargaşa da eklenince, insanların sevgiden nefrete dönmesi ve nefret etmesi olağan hale gelmiştir.