Öyle güzel bir kitap okudum ve o kadar çok içindeydim ki.. Gazeteci ve televizyoncu kimliğiyle tanıdığımız Irfan Degirmenci' nin ilk ve son olmamasını diledigim romanı Bir Uyuyup Uyanalım. Günümüz Türkiyesinin bir özeti aslında, daha çok Yeni Türkiye' nin. Istanbul'un Pangaltı semtinde bir apartman: Kısmet Apartmanı. Içinde yasayan 'kısmetsiz' komsularin sıcacık, samimi, içten bizden hikayeleri.. kendinden daha yukarida(!) olanların kuklası olmuş, paradan başka hiçbir şeye inanmayan zorba yönetici Emrullah; atanamayan işsiz ogretmenler Yusuf ve Meryem; Meryemin karnında umut taşıyan bebeği Çiğdem; ablası Deniz bir "kadin cinayeti"ne "kurban" gittikten sonra kol kanat gerdikleri ve okutmaya çalıştıkları kardeşi 17 yaşındaki Derya; yetiştirme yurtlarında "ablalar" gözetiminde büyüyüp girdigi universite sınavında Siyasal' ı kazandıktan sonra yolu Kısmet Apartmanına düşen kimsesiz Nergis, toplumun tüm kesimlerince dışlanan ve birbirlerine tutunarak hayatta kalmaya çalışan gay bir çift Mert ve Poyraz; komşularının hepsini kanatları altına toplayarak "aile" kuran cesur, mert, güçlü, "çocuklarından" sevgi ve sefkatini hicbir şartta esirgemeyen Belkıs abla ve can yoldaşı köpeği Kıtmirsu.. kötülüğün zorbalığın parasizligin kol gezdigi bir şehirde "öldü" denilen komşuluğun ne demek olduğunu, içindeki iyiyi ve insan yanını koruyanların, her ne olursa olsun umudunu yitirmeyenlerin, sonunda güçlünün, paranın değil insanlığın kazanacağına inananların hikayesi. Bir yerden eliniz değerse bu güzel romana yerine bırakmadan önce mutlaka okuyun, okutun..
