Merhabalar diyerek başlayalım incelememize. Bayadır bir yorgunluk var üzerimde. Pessoa’ nın ruh halinin üzerime çökmesinden midir yoksa havaların ısınmasından mıdır bilinmez. Okuyorum paylaşamıyorum. Aslında var aklımda bir şeyler ama kitabı elimden bıraktığımda geriye alamıyorum bırakın yazmayı. Anlatamadıkça da zihnimi ağırlaştırıyor
Şimdi gene öyle bir durumdayım: Umut ve umutsuzluk, sabır ve sabırsızlık, sevinç ve üzüntü içinde çırpınıyorum. Bu savaşı kazanmalıyım, kazanırsam sulu boya hakkında daha sağlam bir görüşüm olacak.
"Benim de herkes gibi kaygısız, sevinç dolu bir yaşantıya hakkım yok mu? diye soruyorum. Ben de herkes gibi günlük sevinçlerin, heyecanların akışına kapılıp gidemez miyim? Neden olaylar, benim üzerimde silinmez izler bırakıyor? Kaderime lanet ediyorum."
Benim de herkes gibi kaygısız, sevinç dolu bir yaşantıya hakkım yok mu? diye soruyorum. Ben de herkes gibi günlük sevinçlerin, heyecanların akışına kapılıp gidemez miyim? Neden olaylar benim üzerimde silinmez izler bırakıyor?