“İşte,bir söz ki, bin birinci defa olarak senden işitiyorum: Üzülecek bir şey değil. Pekâlâ! Pekâlâ; ama niçin insanlardan binlerce halk bu dert ve eleme tutuluyor? Niçin buna sinir diyorlar? Demek ki bir şey var. Maddi,manevi bir şey var. Var ki tedavisi müşkül, belki de mümkün değil.
Ah, anlatamıyorum, anlatamıyorum; kalbimin ince bir damarının koptuğunu, ruhumun bir hüzün perdesine büründüğünü anlatamıyorum ki…”