"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Yavuz Bülent Bakiler'in kendisi gibi Sivaslı olan Muhsin Yazıcıoğlu'nu, daha iyi tanıtabilmek ve okuyucuları ile buluşturmak için onu tanıyan yakın dostları, yazar, gazeteci, siyasi kişilerin kaleminden, vefatının ardından üzüntülerini dile getirdikleri ve Muhsin Yazıcıoğlu ile olan anılarını paylaştıkları derleme kitabı..
Muhsin Yazıcıoğlu'na 12 Eylül 1980 darbesinin olduğu dönemlerde zulmettiler...MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'ndan ötürü yargılandı. Öyle ki 5,5 yılını 2 metrekarelik bir hücrede her gün ölerek geçirdi.Toplamda 7.5 yıl işkenceye tabi tutularalak nice çileler çekerek Mamak Cezaevi'nde kaldı. Hiçbir suçu yokken, 7,5 yıl dayandı, kaderine razı geldi. Onca şeye rağmen hiçbir zaman duruşunu bozmadı, kişiliğinden taviz vermedi. Dik durdu, düz yaşadı. Mazlumların hamisi, ağabeyi oldu. Onların dertleriyle dertlendi. Onun için Derviş siyasetçi diyorlar. Çünkü zulmü alkışlamadı, zalimi asla sevmedi. Çıkar siyaseti yapmadı. O aslında bir politikacı değil dava adamıydı ve ardından çok güzel şiirler bıraktı.
O, "sonsuzluğun sahibi"ne hoş bir seda bırakarak gitti...
Sevgi, saygı, özlem, muhabbet ve rahmetle. ⚘
Esselamualeyküm
Muhsin BaşkanYavuz Bülent Bakiler · Yakın Plan Yayınları · 2019174 okunma
Ben ne kadar yaklaşmaya çalıştıysam o, o kadar itti, ben ne kadar sevdiysem o, o kadar sevmedi. O, ”Halimiz böyle,” dese de ben halimi anlatamadım gitti...
Herkese Merhabalar,
Yine kitaplığımda yıllardır bekleyen bir kitabı bitirmiş olmanın (en çokta bitmiş olmasının) mutluluğu ile geldim. Yani kitabın konusu çok farklı değildi elbette yazıldığı yıl ve döneme bakarsak gayet iyiydi. Ancak yazarın yersiz uzun uzun hiç ilgimi çekmeyen konuları betimlemesi yüzünden okurken çok ama çok zorlandım.
Kitap Arasında Çiçek Kurutangillerden ‘e nazik daveti ve muazzam kitap seçiminden dolayı teşekkür ediyorum. Yakın okur arkadaşlarımın şikâyetçi oldukları listende neden “yerli” yazar çok az isyanını bir nebze bastıran bu kitabı okumamı sağlamış oldu. :) Facebook gruplarında takılırken bana kitap önerin de gideyim
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
YouTube kitap kanalımda Elon Musk'ın hayatını anlatan bu kitabı önerdim: ytbe.one/b1teQgT1toE
"Ya o uzaya gidilecek
Ya o uzaya gidilecek" Gaye Su Akyol
6 günde yarattığı, milyarlarca yıldır yaşattığı ve sınırlarını genişlettiği, 1971 yılına kadar çamurlarını şekillendirdiği evreni için Tanrı, şantiyesi olan Dünya için o
Kendi menfaatlerini her şeyden herkesten üstün tutan, kadını toplumda cinsel obje olarak gören, kadınlara paranoyakça düşüncelerle namussuzluktan dem vuran Faik İrfan Elverir. Çocukluğu gece konduda yoksullukla geçen. Annesinin, ablasının yaptığı fedakarlıklara kör olan bir çocuk. Toplum onu dışladıkça, pis koktuğundan bir çok aşağılanmalara maruz
60-70 yaşlarında köylü bir müvekkilim var. Bugün birlikte uzun bir yolculuk yaptığımız için muhabbet etme şansımız oldu. Babasının sağlığında araları iyi değilmiş. Sebebini sorduğumda ise anlatmaya başladı. Muhabbet bittiğinde kendisine saygı duymaya başladığımı hissettim:
"Kendi fikirlerinin her zaman tek doğru olduğunu düşünüyor ve onu her
Gürkan Türk Silahlı Kuvvetlerinde Teğmen rütbesi ile görev yapmaktaydı.
Okuldan beri çalışkan, dirayetli, ahlaklı, askerliğe aşık, güçlü kuvvetli bir Subaydı.
Lakabı şimşekti.
Eğitim'de hızıyla atışları ile hızlı düşünüp sağlıklı karar vermesi ile devreleri tarafından bu Şimşek denilmeye layık görülmüştü.
Onun çok umrunda değildi gerçi olsada bu