Her zaman olmasa da çoğu zaman acı çekerek ayırdına varıyordum ki onu sevmem akla, umuda, iç huzuruna, mutluluğa aykırı bir şeydi; böyle bir şeyin kesinlikle mümkünü yoktu; bu sevgide, umudumu, şevkimi kıracak, hevesimi kursağımda bırakacak her türlü zorluk mevcuttu. Şunu da kesin bir biçimde ifade etmeliyim ki tüm bunların farkında olmam, ona olan sevgimi zerre kadar azaltmıyordu; onun kusursuz bir insan olduğuna yürekten inansam duygularımı ancak bu denli doludizgin ve sakınımsız yaşardım sanırım.
VE BU BENIM HİKAYEM
Öncelikle belirtmem gerekir ki bu bir kitap incelemesi değildir, bu benim kitapla olan hikayemden küçük fakat hayati bir kesittir . (Anlatabildiğim kadarıyla)
Hayatımın son bir buçuk yıllık zaman diliminde vazgeçilmezim oldu kitaplar. Ve kitapçı dükkanları..Kapıdan içeri adım atar atmaz bizleri kuşatan o kitap kokusu, ve
"Her an yeni bir yaşam sunulur bize.
Bugün, şimdi, hemen
tutabileceğimiz tek şey budur." alıntısıyla başlıyor kitap ve bu noktada kendine hayran bırakıyor. Odile ve Isabelle olarak yazılmış iki bölümde bu iki kadının Philippe'in yaşamında nasıl yer aldıklarına ve en önemlisi de duygularının nasıl yaşandığına uzanıyor cümleler.
Son
SON DANS -1
O eve hiç gitmek istemiyordum. Yine de ayaklarım sürüklüyordu beni. Yol boyunca öylesine değişik duygularla yürüdüm ki. Sanki bir şey olsun, bir şey olsun da beni yolumdan alıkoysun istedim.
Zaten bir süredir kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Yorgunum. Hiçbir yere sığamıyorum. Bir boşluktayım sanki. Boğulduğumu, nefes alamadığımı