Evlilik; kadının erkeğe maddi olarak ihtiyacı olduğu için devam eden bir gemi olmamalıdır. Herkesin bir şekilde karnı doyar. İki tarafın maddiyattan çok, bedenen ve ruhen sükûna ermek, sevmek ve sevilmek için birbirine ihtiyacı vardır.
Şiddet deyince akla önce fiziki şiddet geliyor. Oysa psikolojik şiddet, fiziki şiddetten daha çok yaralayıcıdır: Kelimelere saldırmak, surat asmak, aşağılamak vb.
Kadınlar, mükemmel kadın olma uğruna, taşıyamayacakları yükleri alıp, sonradan da patlıyorlar.
Kadınlar konuşmayı severler ve eşinin onu dinlemesini isterler.
Dr. Helen Fisher "Birinci Cinsiyet" adlı kitabında "Kız çocukları sevilmek, erkek çocukları saygı duyulmak isterler. Saygı ihtiyacı erkekliğin temelinde vardır." diyor.
Ailenin idarecisi olmak, erkek için bir lüks değil, ağır bir yüktür. Kadın için de bir rahatlıktır. Direksiyonda oturan her zaman gidişattan sorumludur.
Mevlana'nın çok sevdiğim bir sözü var: "Geçmişi ve geleceği yakmadıkça Allah'ı bulamazsın."
Geçmişin davasını güdenlerin ve gelecek kaygısı çekenlerin Allah'ı bulamayacaklarını dile getirmiş. Çünkü geçmişin üzüntüleri ve gelecek kaygısı Rabbimize güvenmediğimizi gösterir.